
Bir sabah uyandığınızda çocuğunuzun artık tanımadığınız biri olduğunu fark etseniz ne yapardınız? Maalesef bu, pek çok ailenin yaşadığı acı bir gerçek. Çocukların suça karışma oranları her geçen gün artarken, uzmanlar alarm zillerini çalmaya devam ediyor.
Peki Neden Böyle Oluyor?
İşin aslı, çocuklar bir gecede suçlu olmuyor. Arka planda yatan onlarca faktör var - aile içi şiddet, yoksulluk, akran baskısı... Özellikle büyük şehirlerde çocuklar adeta bir bataklığın içine çekiliyor. Kimi zaman bir simit çalmakla başlayan bu süreç, organize suç örgütlerine kadar uzanabiliyor.
Uzmanların altını çizdiği nokta şu: "Çocuk suçluluğu bir sonuç, asla sebep değil." Yani bu çocuklar aslında kurban. Peki ne yapmalı?
Çözüm Yolları
- Aile desteği: Temel sorun genellikle evde başlıyor. Çocuk sevgi ve ilgi görmeyince, bunu başka yerlerde arıyor.
- Eğitim: Okul terk oranlarıyla suç oranları arasında doğrudan bir bağ var. Eğitim şart!
- Sosyal projeler: Spor ve sanat aktiviteleri çocukları sokaktan uzak tutmanın en etkili yollarından biri.
Bir de şu var tabii - medyanın rolü. Sürekli şiddet içerikli diziler izleyen bir çocuğun bunlardan etkilenmemesi mümkün mü? Bence hayır. Ama kimse bu konuyu konuşmak istemiyor nedense...
Uzmanlar Ne Diyor?
Çocuk psikoloğu Dr. Ayşe Kaya'nın dediği gibi: "Bir çocuk suç işlediğinde, aslında toplum olarak hepimiz suçluyuz." Çok doğru bir tespit. Çünkü bu çocuklar bizim geleceğimiz. Onları kaybedersek, kendimizi de kaybederiz.
Peki siz ne düşünüyorsunuz? Çocukların suça itilmesini önlemek için neler yapılmalı? Yorumlarınızı bekliyoruz...