İstanbul'da Çocuk Mahkemesi Kararı: 15 Yaşındaki Genç Serbest Bırakıldı!
İstanbul'da Çocuk Mahkemesi: 15 Yaşındaki Serbest

İstanbul'da adalet terazisi bugün bir çocuğun lehine işledi desem yanlış olmaz. Nereden mi çıkarıyorum? Şahit olduğum o mahkeme salonundaki gerilim dolu anlardan...

İstanbul 1. Çocuk Mahkemesi, adeta bir gerilim filmi sahnesini andıran duruşmada çok konuşulacak bir karara imza attı. 15 yaşındaki M.A. hakkındaki tutuklama talebi, hakimin o "reddedildi" sözüyle tarihe karıştı.

Mahkeme Salonunda Neler Yaşandı?

Savcı, elindeki iddianameyi sallayarak delilleri sıralarken, salondaki herkes nefesini tutmuştu. "Çocuğun ifadesi tutarsız" diyordu bir yandan, "suç işleme kabiliyeti var" diye ekliyordu öte yandan. Ama işte o an... Hakimin kaşları çatıldı, "Bu çocuk 15 yaşında" dedi sesi titreyerek.

Avukatlar ise bambaşka bir hikaye anlatıyordu tabii. "Müvekkilim çocuk" diye haykırıyordu savunma, "okuluna devam ediyor, ailesi yanında, kaçma riski yok". Sanki iki farklı dünya çarpışıyordu o salonda.

Karar Anı: Beklenmedik Son

Ve işte o an geldi! Hakim, dosyaları karıştırırken bir an durdu. Salondaki sessizlik öyle derindi ki, duvardaki saatın tik takları bile yankılanıyordu. Sonra o tarihi cümleler döküldü dudaklarından:

  • "Tutuklama talebi reddedildi"
  • "Çocuğun adli kontrol şartlarıyla serbest bırakılmasına"
  • "Yargılama sürecinin bu şekilde devam etmesine"

Salondaki rahatlama sesini tarif etmem mümkün değil. Anne ağlıyordu, baba ellerini yüzüne kapamıştı, avukatlar birbirlerine sarılıyordu. İnsan doğrusu duygulanmamak elde değil.

Peki Ya Sonrası?

M.A. artık evine dönebilir - tabii adli kontrol şartlarına uymak kaydıyla. Yargılama süreci devam edecek elbette, ama en azından hapishane duvarları arasında değil, ailesinin yanında.

Bu karar, çocuk adaleti sistemimiz açısından da oldukça önemli aslında. Demek ki hâlâ "çocuğun yüksek yararı" prensibini hatırlayan mahkemeler var ülkemizde. Bu umut verici doğrusu.

Mahkeme heyeti karar gerekçesinde şu ifadelere yer verdi: "Sanığın çocuk olması, sabıkasının bulunmaması, ailesinin desteği ve kaçma riskinin düşük olması nedeniyle..." Yani demem o ki, her şey siyah beyaz değilmiş meğer.

Bu davayı takip edenler için söyleyeyim - yargılama süreci devam edecek. Ama bugün, en azından bir çocuğun hayatında küçük de olsa bir umut ışığı yandı. Ve bence bu, her şeye değer.