Yalova 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, organize bir şekilde yürütüldüğü iddia edilen büyük çaplı bir devre mülk dolandırıcılığı davasının son duruşması gerçekleştirildi. Dava kapsamında, aralarında ünlü bir ismin de bulunduğu toplam 38 sanık, ciddi suçlamalarla yargı önüne çıktı.
Sanıklar ve Suçlamalar
Duruşmada, 6'sı tutuklu olmak üzere toplam 38 sanığın yargılanmasına devam edildi. Sanıklara yöneltilen suçlamalar arasında, "ticari faaliyetler sırasında dolandırıcılık", "rüşvet vermek" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" yer alıyor. İddianameye göre, tacir veya şirket yöneticisi konumundaki kişiler, kooperatif yöneticileriyle işbirliği yaparak suçu organize bir şekilde işledi.
Tutuklu Sanıklar ve Duruşmaya Katılım
İstanbul, Adana, Aydın, Kütahya ve Balıkesir'de düzenlenen operasyonlarla yakalanan tutuklu sanıkların duruşmaya katılım şekli dikkat çekti. Örgüt lideri olduğu ileri sürülen Karaderili Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Karaderili, ünlü oyuncu Yusuf Kemal Atala (Yaprak Dökümü'ndeki Ahmet rolüyle tanınıyor), Çağatay Kermen ve Koray Öngen, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'ndan SEGBİS (Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi) aracılığıyla duruşmaya bağlandı. Diğer tutuklu sanıklar Kaan Karaderili ve Aral Sarıtürk ise mahkeme salonunda hazır bulundu.
Savunmalar ve Mahkemenin Kararı
Duruşmada, sanıkların savunmaları da yer aldı. Orhan Karaderili, kendisi hakkında 2017'de açılan ve Yargıtay tarafından bozulan dosyanın mevcut dava ile birleştirildiğini belirterek suçsuz olduğunu savundu. Ayrıca, yargılanmasının elektronik kelepçe takılarak veya ev hapsiyle sürdürülmesini talep etti. Diğer tutuklu sanıklar da benzer şekilde tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilmelerini istedi.
Ancak mahkeme heyeti, talepleri değerlendirdikten sonra sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Dava dosyasındaki eksikliklerin tamamlanması amacıyla, bir sonraki duruşma tarihi 3 Şubat 2026 olarak belirlendi ve duruşmaya ara verildi.
Yalova'daki bu dava, organize suç şebekelerinin mülk ve konut piyasasına sızma yöntemlerini ve yargının bu tür karmaşık davalarla mücadelesini bir kez daha gözler önüne serdi. Sürecin 2026 yılında devam edecek olması, soruşturmanın derinliğini ve kapsamını ortaya koyuyor.
