23 Milyon TL'lik Dolandırıcılık: 'Polisiz, Savcısız' Aldatmacasıyla Karı-Koca Soyuldu!
Polis ve Savcı Prosedürü Atlatılacak Diye 23 Milyon TL Kayıp

İstanbul'da gerçekleşen ve adeta bir gerilim filminden fırlamış gibi duran olay, güvenlik güçlerine duyulan güveni sorgulatacak cinsten. Öyle ki, hayat birikimlerini kaybeden çiftin yaşadıkları, inanılması güç detaylarla dolu.

Olay şöyle gelişmiş: Geçtiğimiz günlerde, kendilerini polis ve savcı olarak tanıtan bir grup, İstanbul'da yaşayan bir çifti arayarak ciddi bir soruşturma içinde olduklarını iletmişler. Telefondaki sesler o kadar inandırıcıymış ki -biliyorsunuz bazen öyle oluyor, insanın içine bir kuşku düşüyor ama bu sefer öyle olmamış- çift hiç tereddüt etmeden inanmış.

"Resmi İşlem İçin Gereksiz Kırmızı Bantlardan Kurtulun" Vaadi

Sahtekarların en dikkat çekici iddiası ise şu olmuş: "Biz size özel bir operasyon yürütüyoruz. Klasik polis ve savcı prosedürlerini atlayarak, doğrudan işlem yapacağız." Yani resmiyetteki o bildik bürokratik engelleri aşacaklarını vaat etmişler. İnsanın aklına hemen şu soru geliyor: Acaba bu kadar kolay mı kandırılıyoruz?

Aslında olayın en can alıcı noktası burası. Güvenlik güçlerinin temsil ettiği resmiyet duygusunu istismar ederek, tam da insanların bürokrasiden bunaldığı noktadan vurmuşlar. Zekice ama bir o kadar da iğrenç bir plan bu.

23 Milyon TL Nasıl Kayboldu?

Şöyle ki:

  • Önce çifti "gizli soruşturma" masalıyla etkilemişler
  • Ardından paralarını "güvenli bir hesaba" aktarmalarını istemişler
  • En kritik nokta: "Normal polis ve savcılık işlemlerini atlayacağız" diyerek güven oluşturmuşlar
  • Ve sonunda 23 milyon TL buharlaşıp gitmiş

Olayın belki de en trajik yanı, çiftin her şeyi kaybetmiş olması. Hayat boyu çalışıp biriktirdikleri, bir telefon görüşmesiyle yok olmuş. İnsan düşünmeden edemiyor: Acaba ben olsam ne yapardım?

Uzmanlar Ne Diyor?

Güvenlik uzmanları, bu tür dolandırıcılık yöntemlerinin giderek daha sofistike hale geldiğini belirtiyor. Artık sahtekarlar, insan psikolojisini çok daha iyi analiz ediyor ve zaaflarımızdan yararlanıyorlar. Özellikle resmi kurumlara duyduğumuz güveni istismar etmek, en yaygın tekniklerden biri haline gelmiş durumda.

Peki ne yapmalı? Aslında cevap basit: Hiçbir resmi kurum, standart prosedürleri atlayarak işlem yapmaz. Eğer size "özel bir operasyon" veya "kırmızı bantları atlama" gibi vaatlerde bulunanlar olursa, hemen şüphelenin. Hatta bırakın şüphelenmeyi, telefonu kapatıp en yakın karakola gidin.

Bu olay bize bir kez daha gösterdi ki, güvenlik güçlerinin resmi prosedürleri aslında bizim en büyük korumamız. Onları atlamaya çalışmak, dolandırıcıların ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe yaramıyor.

Sonuç olarak, İstanbul'da yaşanan bu olay sadece 23 milyon TL'lik bir dolandırıcılık değil, aynı zamanda toplum olarak güvenlik konusunda ne kadar savunmasız olabildiğimizin de bir göstergesi. Umarım benzeri olaylar yaşanmaz ve bu haberi okuyan herkes gerekli önlemleri alır.