İstanbul Büyükçekmece'de gerçekleşen ve kamuoyunda büyük yankı uyandıran adli emanet soygununun şok edici detayları ortaya çıkmaya devam ediyor. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'na bağlı emanet bürosunda görevli memur Erdal Timurtaş, sorumlusu olduğu bürodan 147 milyon Türk Lirası değerinde altın ve gümüşü çalarak İngiltere'ye kaçtı. Soygunun, rutin denetimler dışında, bir savcının ani bir kararıyla gün yüzüne çıkması dikkat çekti.
Savcı Yavuz Engin'in Ani Denetimi İşi Ortaya Çıkardı
Olayın ortaya çıkması, Yenidoğan çetesi soruşturmasıyla tanınan savcı Yavuz Engin sayesinde oldu. Engin, yıllık izninden döndükten sonra, 1 Aralık tarihinde emanet bürosuna ani bir denetim gerçekleştirdi. Denetim sırasında kasaların açılmasını istemesi üzerine, emanet memuru Kemal D. kasaları açtı ve içlerinin boş olduğu görüldü. Bunun üzerine Kemal D. tutuklandı. Savcı Engin hakkında açıldığı iddia edilen soruşturmanın ise gerçeği yansıtmadığı belirlendi.
13 Kasım Tarihinin Kritik Önemi
Erdal Timurtaş'ın soygun için seçtiği tarihin tesadüf olmadığı anlaşıldı. Zanlının, soygunu 13 Kasım'da gerçekleştirmesinin ardında ince bir plan yatıyordu. Söz konusu günün, Milli Savunma Bakanlığı'na üç ayda bir silah teslim günü olduğu ve adliye çevresindeki yoğunluğun, Timurtaş'ın hareketlerini perdelemek için bilinçli olarak seçildiği öğrenildi.
Güvenlik kamerası kayıtları, Timurtaş'ın, siyah poşetlere doldurduğu altın ve gümüşleri bir market arabasıyla taşıyarak adliye otoparkındaki aracına kimseye fark ettirmeden yüklediğini gösterdi.
Çift Anahtar Sistemi ve Denetim Zafiyeti
Olayla ilgili yapılan incelemeler, emanet odasında ciddi bir güvenlik zaafiyeti olduğunu gözler önüne serdi. Emanet odasındaki kasanın anahtarının sadece uzun yıllardır burada çalışan memur Kemal D.'de olduğu tespit edildi. Ancak, emanet odasının giriş kapısının anahtarının hem Kemal D.'de hem de Erdal Timurtaş'ta bulunduğu iddia edildi. Timurtaş'ın aslında adliyede hizmetli memur olarak çalıştığı da ortaya çıkan diğer bir detay oldu.
Emanet odasında çift anahtar sistemi bulunmasına rağmen, denetimlerin iki ayda bir yapıldığı belirlendi. Soygunun gerçekleştiği dönemden önceki son rutin denetim 2 Ekim'de yapılmıştı. Çalınan ziynet eşyalarının büyük bölümü, geçtiğimiz aylarda düzenlenen bir operasyonda ele geçirilen ve emanete konulan eşyalardan oluşuyordu. Ancak diğer dosyalardan gelen delil niteliğindeki ziynet eşyalarının da çalındığı anlaşıldı.
Olayın ardından, Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Büyükçekmece adliyesine müfettişler görevlendirdi. Soruşturma kapsamında, kaçak zanlı Erdal Timurtaş'ın yakalanması ve olayın tüm sorumlularının belirlenmesi için çalışmalar sürdürülüyor.
