Élysée Sarayı'nda Skandal: Devlet Porselenleri 2 Yıl Boyunca Çalındı
Élysée Sarayı'nda Devlet Porselenleri Çalındı

Fransa'da, devlet protokolünün kalbinde yer alan Élysée Sarayı'ndan sıra dışı bir hırsızlık vakası ortaya çıktı. Sarayda görev yapan bir başmetrdotelin, resmi davetlerde kullanılan değerli porselenleri tam iki yıl boyunca sistematik bir şekilde çaldığı tespit edildi. Fransa basını, olayı "devlet sofrasından koleksiyon vitrinine uzanan yol" başlıklarıyla duyurdu.

100 Parça Kültürel Miras Eşyası Kayıp

Soruşturma detaylarına göre, metrdotel görevlisinin, Fransa Cumhurbaşkanı’nın resmi konutu olan Élysée Sarayı'ndan yaklaşık 100 parça porselen eşyayı gizlice dışarı çıkardığı belirlendi. Çalınan parçaların önemli bir bölümünün, devlet envanterinde kültürel miras statüsünde kayıtlı olduğu ifade edildi. Uzmanlar, bu eşyaların yalnızca yüksek maddi değil, aynı zamanda büyük tarihsel değer taşıdığının altını çizdi.

Louvre Müzesi'ne Uzanan Gizli Hat

Olayın en çarpıcı yanı, çalınan porselenlerin nihai varış noktası oldu. Soruşturma, metrdotelin bu değerli parçaları, Louvre Müzesi’nde gözetmen olarak çalışan bir porselen koleksiyoncusuna sattığını veya verdiğini ortaya koydu. Fransa basını, devletin en prestijli sarayı ile dünyanın en ünlü müzesi arasındaki bu "gizli hattı" ironik bir dille yorumladı. Hırsızlık, saray envanterindeki porselen eksikliğinin artık göz ardı edilemez boyuta ulaşmasıyla fark edildi.

Polis Baskını ve Yargı Süreci

Olayın ortaya çıkmasının ardından düzenlenen polis operasyonlarında, hem Élysée çalışanının hem de Louvre görevlisinin evlerinde çalınan eserler ele geçirildi. Yargı, iki şüphelinin de tüm eşyaları iade etmesine hükmetti ve adli kontrol şartı getirdi. Mahkeme kararı doğrultusunda, koleksiyoncu olan Louvre görevlisinin müzedeki işine son verilirken, başmetrdotel de Élysée Sarayı'ndan derhal kovuldu.

Bu skandal, Fransa'da hafızalardan silinmeyen Louvre Müzesi'ne yönelik geçmiş hırsızlık ve güvenlik ihlali girişimlerini yeniden gündeme taşıdı. Kültür çevreleri, "Louvre’un adı bir kez daha hırsızlıkla anılıyor" şeklinde tepki gösterdi. Kamuoyu ise devletin en korunaklı mekanlarında bile güvenlik zaafiyetleri yaşanabildiğini görerek, "Devletin sofrası mı daha savunmasız, yoksa müzelerin vitrinleri mi?" sorusunu soruyor.