ABD, Karayip Denizi ve Doğu Pasifik bölgesinde faaliyet gösteren ve uyuşturucu kaçakçılığı ile bağlantılı olduğu değerlendirilen hedeflere yönelik askeri operasyonlarına devam ediyor. Son olarak, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth'in talimatıyla gerçekleştirilen saldırılarda, terör örgütü olarak belirlenmiş organizasyonlar tarafından işletilen üç tekne imha edildi.
Güney Mızrağı Operasyonu'nda Ölümcül Vuruş
ABD Güney Komutanlığı'ndan (SOUTHCOM) yapılan resmi açıklamada, Güney Mızrağı Operasyonu'nu yürüten ortak görev gücünün, Doğu Pasifik'teki bilinen uyuşturucu kaçakçılığı rotalarında seyir halinde olan tekneleri hedef aldığı bildirildi. Elde edilen istihbarat bilgileri, söz konusu teknelerin uyuşturucu kaçakçılığı yaptığını doğruladı.
Açıklamada, operasyonlar sırasında ilk teknede 3, ikinci teknede 2 ve üçüncü teknede 3 kişi olmak üzere toplamda 8 erkek narko-teröristin öldürüldüğü ifade edildi. Saldırılar, bölgedeki yasa dışı uyuşturucu ticaretine karşı sürdürülen mücadelenin bir parçası olarak kayıtlara geçti.
Hedefler ve Operasyonun Kapsamı
ABD yetkilileri, bu tür operasyonların temel amacının, uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı ağlarını ve bu ağlarla bağlantılı terör örgütlerinin finansman kaynaklarını kesmek olduğunu vurguluyor. Doğu Pasifik ve Karayip Denizi, Güney Amerika'dan Kuzey Amerika'ya yasa dışı uyuşturucu nakliyatında kritik bir rota olarak öne çıkıyor.
Güney Mızrağı Operasyonu kapsamında faaliyet gösteren görev gücü, denizdeki şüpheli hareketleri sürekli izleyerek, istihbarata dayalı müdahalelerde bulunuyor. Son operasyon da bu stratejinin bir sonucu olarak gerçekleştirildi.
Bölgedeki Mücadele ve Sonuçlar
ABD'nin bölgede yürüttüğü bu tür askeri faaliyetler, narko-terör olarak adlandırılan, uyuşturucu ticareti ile terör faaliyetlerinin iç içe geçtiği yapılara karşı önemli bir caydırıcılık unsuru oluşturmayı hedefliyor. Öldürülen 8 kişinin bağlantılı olduğu belirtilen organizasyonlar, ABD tarafından terör örgütü statüsünde değerlendiriliyor.
Bu operasyon, ABD'nin küresel uyuşturucuyla mücadele ve terörle mücadele stratejilerinin deniz ayağını güçlendiren bir hamle olarak yorumlanıyor. Yetkililer, benzer istihbarat temelli operasyonların, uluslararası sular ve hava sahasında devam edeceğinin sinyalini verdi.
