O gece her şey olağanüstü sıradan başladı aslında. İstanbul'un lüks semtlerinden birinde, her akşam olduğu gibi, iş adamı İnan Kıraç evine doğru ilerliyordu. Kim bilebilirdi ki birkaç dakika sonra hayatının en korkunç saatlerini yaşayacağını?
Birdenbire... Aniden beliren silahlı kişiler. Sert bir şekilde aracından indiriliş. Gözlerinin bağlanması. Ve o meşum yolculuk başlıyor. Kıraç'ı kaçıranlar, organize bir suç şebekesinin parçası çıktı sonradan. Aman tanrım, fidye için 5 milyon euro istiyorlardı! Düşünsenize, bir insanın hayatına biçtikleri fiyat bu.
Operasyon: Dakikalar İçinde Harekete Geçen Ekipler
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün ekipleri olayı öğrenir öğrenmez adeta bir şimşek gibi harekete geçti. Öyle ya, her saniye çok önemliydi. İnan Kıraç'ın hayatı tehlikedeydi çünkü. Dedektifler, istihbarat ekipleri, özel operasyon birimleri... Hepsi seferber oldu.
Telefon dinlemeleri, teknik takip, fiziki takip... Ne gerekiyorsa yapıldı. Ve sonunda... Zanlıların izi bulundu. Kaçıranlar, kurbanlarını Pendik'te bir villaya götürmüşlerdi. Burası ıssız, gözlerden uzak bir yerdi - tabii onların düşündüğü kadar uzak değilmiş meğerse.
Kurtarma: Gece Yarısı Yapılan Baskın
Gece yarısına doğru, özel ekipler villayı kuşattı. İçeride silahlı suçlular ve rehineleri vardı. Operasyon o kadar hızlı ve sürpriz oldu ki, zanlılar neye uğradıklarını şaşırdılar. İnan Kıraç güvenli bir şekilde kurtarıldı, üstelik yara bere almadan.
Peki ya zanlılar? Hepsi yakalandı. Aralarında olayın planlayıcısı olduğu iddia edilen kişi de vardı. İnanılmaz değil mi? Para için bir insanın hayatını tehlikeye atmayı göze almak... Vicdanlar sızlamaz mı böyle bir şeye?
Mahkeme Süreci ve Tutuklamalar
Yakalanan 6 zanlı derhal adalete teslim edildi. Çıkartıldıkları mahkeme, hepsini tutukladı. "Örgüt üyesi olmak" ve "cebir tehdit ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlamalarıyla yargılanacaklar.
Olayın organize bir suç örgütü tarafından planlandığı ortaya çıktı. İnan Kıraç'ı günlerce takip etmişler, hareketlerini analiz etmişlerdi. Ne kadar soğukkanlı ve planlı hareket ettikleri düşünülünce insanın tüyleri ürperiyor doğrusu.
Bu olay, zengin iş adamlarına yönelik fidye amaçlı kaçırma girişimlerinin ne kadar gerçek bir tehdit olduğunu bir kez daha gösterdi. Emniyetin hızlı müdahalesi ise takdir edilesi. Sonuçta, her şey çok daha kötü bitebilirdi...
