O gün her şey o kadar normal başlamıştı ki... Foça'nın o bildik sakinliğinde kimse böyle bir trajedinin kapıda beklediğinden habersizdi. Derken gökyüzü karardı, bulutlar adeta yeryüzüne indi ve her şey birkaç dakika içinde değişiverdi.
Bulent Kaptanoğlu -o güne kadar belki de sıradan bir vatandaş olarak yaşamını sürdüren bir isim- aniden sel sularının amansız gücüyle karşı karşıya kaldı. İnsanın içini burkan o görüntülerde, doğanın ne kadar acımasız olabildiğine bir kez daha tanık olduk.
Dehşetin Ortasında Bir İnsan
Görgü tanıklarının anlattıkları, yürekleri dağlayan cinsten. Bir anda her yeri kaplayan çamur rengi suların içinde çırpınan bir insan... Bulent Kaptanoğlu'nun o anki çaresizliğini düşünmek bile insanın içini acıtıyor doğrusu. Doğa bazen böyle işte - bir anda her şeyi altüst ediveriyor.
Ortalık bir anda karmakarışık olmuş. İnsanların çığlıkları, araçların kornaları, suların uğultusu... Korkunç bir senfoni adeta. Ve bu kaosun ortasında, hayata tutunmaya çalışan bir adam.
Sonrası: Acı ve Sessizlik
Arama kurtarma ekipleri gece gündüz demeden çalıştılar - bu ülkenin fedakar insanları her zamanki gibi seferber oldular. Ama ne yazık ki bu tür hikayeler genellikle mutlu sonla bitmiyor. Bulent Kaptanoğlu'nun cansız bedenine ulaşıldığında, Foça'da bir kez daha hüzün çöktü her yere.
Belki de en acı tarafı, o görüntülerin artık internette dolaşıyor olması. Bir insanın son anlarının bu şekilde paylaşılması... Biraz düşünmemiz gereken bir konu bu. İnsani boyutunu hiç mi hiç unutmamalıyız.
Bu olay bize bir kez daha gösterdi ki, doğa olayları karşısında ne kadar hazırlıklı olursak olalım, bazen her şey elimizden kayıp gidebiliyor. Foça'da yaşananlar sadece bir sel felaketinden ibaret değil - aynı zamanda bir insan hikayesi, bir ailenin yıkılışı ve toplum olarak hepimizin yüreğinde açılan bir yara.
Bulent Kaptanoğlu'nun ardından, geride kalanlara başsağlığı diliyoruz. Umuyoruz ki bu tür trajediler bir daha yaşanmaz ve ders alınır bu acı olaylardan. Foça'nın o güzelim doğasında, bir daha böyle kara günler görmeyelim.
