Yerin derinliklerinden gelen o tanıdık uğultu yine kendini hissettirdi. Öyle ki, son 24 saate damgasını vuran sismik hareketlilik, ülkemizin ne kadar canlı bir fay hattı üzerinde oturduğunu bir kez daha hatırlattı bize.
AFAD ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'nin verileri adeta bir deprem haritası çizdi önümüze. Manisa'dan Bingöl'e, Denizli'den Elazığ'a kadar uzanan geniş bir coğrafyada yer kabuğu hareketliliği hiç de azımsanacak gibi değil.
İşte O Kritik Veriler
3.0 ile 4.2 arasında değişen büyüklüklerdeki depremlerin çoğu -ne şans ki- derinlerde meydana gelmiş. Fakat şunu unutmamak lazım: Küçük bile olsa her sarsıntı, büyük bir depremin habercisi olabilir. Ya da en azından bize hazırlıklı olmamız gerektiğini fısıldar.
Manisa'nın Soma ilçesi 3.2 büyüklüğüyle sallanırken, Bingöl'ün Karlıova ilçesi 3.8'lik bir sarsıntıya tanıklık etti. Denizli ise 3.0 büyüklüğündeki depremle "Ben de buradayım!" der gibiydi.
Uzmanlar Ne Diyor?
Aslında bu rutin görünen sarsıntılar, uzmanlara göre yer kabuğunun doğal davranışı. Fakat işin tuhaf yanı, insanın içine bir kurt düşürmüyor değil. Acaba bu küçük sarsıntılar büyük bir depremin öncüsü mü, yoksa gerilimi boşaltan bir emniyet supabı mı? Kimse net cevap veremiyor bu soruya.
Öte yandan, deprem bilimcilerin sürekli altını çizdiği bir gerçek var: Türkiye'nin neredeyse tamamı deprem bölgesi. Yani nerede olursak olalım, hazırlıklı olmak zorundayız. Bu kadar basit.
Peki Ya Derinlikler?
Son depremlerin büyük çoğunluğu 5 ila 10 kilometre arasındaki derinliklerde meydana gelmiş. Bu aslında nispeten sığ sayılabilecek bir derinlik. Yüzeyde daha fazla hissedilmesine neden oluyor tabii.
Elazığ'ın Sivrice ilçesinde kaydedilen 3.5 büyüklüğündeki deprem tam 7.1 kilometre derinlikte gerçekleşmiş mesela. Yerin altında neler olup bittiğini anlamak gerçekten zor iş.
Şu an için iyi haber: Can veya mal kaybına neden olacak büyüklükte bir deprem kaydedilmemiş. Fakat doğanın ne zaman nasıl bir sürpriz yapacağını kimse bilemez. Hazırlıklı olmak, tedbiri elden bırakmamak en akıllıcası.
Unutmayalım ki deprem değil, hazırlıksız olmak öldürür. Bu küçük sarsıntılar belki de bize bunu hatırlatmak için geliyor. Kim bilir?