Bazen hayat, insanın yüreğine öyle bir darbe indiriyor ki, neşe ile hüznün sınırları birbirine karışıyor. İşte Ağrı'da yaşanan o an... Düğün davullarının çalması beklenen ev, şimdi derin bir sessizliğe bürünmüş durumda.
Mehmet Kaya - evet, o genç adam - abisinin en mutlu günü için var gücüyle çalışıyordu. Her şey o kadar normal başlamıştı ki. Düğün hazırlıkları, koşturmacalar, gelen misafirler... Hayat sanki her zamanki ritminde akıp gidiyordu. Ta ki o korkunç haber gelene kadar.
Bir Telefonla Değişen Her Şey
Telefon çaldığında herkes düğün telaşındaydı. Ama arayan ses, beklenmedik bir haberi getirdi: "Mehmet kaza geçirdi." İlk anda kimse inanamadı. Nasıl inansınlardı ki? Daha dün birlikte kahkahalar atıyorlardı.
Olay, Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesinde meydana geldi. Mehmet, tam da abisinin düğünü için son hazırlıkları yaparken... Trafik kazası. Öyle sıradan bir haber değil - hayatların bir anda alt üst oluşunun haberi.
Düğün Evinden Matem Evine
Şimdi o düğün evi... Düğün evi mi demeliydim yoksa taziye evi mi? İkisi bir arada. Bir yanda gelinlik asılı duruyor, diğer yanda başsağlığı defteri açılmış. Ne garip değil mi? Aynı mekanda hem mutluluk gözyaşları hem de acı gözyaşları birbirine karışmış.
Aile fertleri - Allah kimseye böyle bir ikilem yaşatmasın - bir yandan düğün hazırlıklarını tamamlamaya çalışırken, diğer yandan genç fidanlarını toprağa vermenin hazırlığını yapıyorlar. İnsanın yüreğini burkan bir manzara.
Komşular, akrabalar, arkadaşlar... Hepsi şaşkın. Bir gün önce Mehmet'le sohbet edenler, şimdi onun için dua ediyor. Hayatın ne kadar kısa ve ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha hatırlatıyor bu acı olay.
Acının Anatomisi
Böyle durumlarda insan ne hisseder ki? Kelimeler kifayetsiz kalıyor aslında. Ama şunu söyleyebilirim: Ağrı'da yaşanan bu trajedi, sadece bir ailenin değil, tüm toplumun yüreğinde derin bir iz bıraktı.
Genç yaşta hayata veda eden Mehmet'in hikayesi, aslında hepimizin hikayesi. Belki de bu yüzden bu kadar derinden etkiliyor hepimizi. Çünkü her an her şey olabilir - ve bu gerçek, bazen böyle acı olaylarla yüzümüze vuruluyor.
Düğün hazırlıkları devam ediyor evet - hayat devam ediyor çünkü. Ama artık o düğünde, Mehmet'in yokluğu herkesin yüreğinde derin bir sızı olarak kalacak. Abisinin en mutlu günü, en acı gününe dönüşmüş durumda.
Bu hikaye bize şunu hatırlatıyor: Hayat kısa, değerini bilelim. Sevdiklerimize sıkı sıkı sarılalım. Çünkü yarınlar kimse için garanti değil.
