Hüzünlü bir perşembe sabahı... Balıkesir'in Sındırgı ilçesi, Alaçam Mahallesi'nde güne, gerçek bir insanlık dramıyla uyandı. Henüz gün ışığı tam anlamıyla yüzünü göstermemişken, tarlaya doğru ilerleyen bir traktörün römorku, sebebi tam olarak anlaşılamayan bir şekilde devrildi. İçindeki tarım işçileri, bir anda ölümle burun buruna geldi.
O anları yaşayanlar için her şey birkaç saniyede oldu bitti. Bir anda etrafa savrulan bedenler, çığlıklar ve toz bulutu... Traktörün sürücüsü muhtemelen her şeyi kontrol altında sanıyordu ama işte o beklenmedik an, her şeyi altüst etmeye yetti de arttı bile.
Kurtarma Çalışmaları Tüm Hızıyla Başladı
Olay yerine ilk ulaşanlar, çığlıklara koşan köylüler ve diğer işçiler oldu. Ardından hemen 112 Acil Çağrı Merkezi'ne haber verildi. Sındırgı Devlet Hastanesi'nden ve çevre ilçelerden yardım ekipleri, olay yerine sevk edildi. İmdat ekipleri, enkazın altından canları çıkarmak için var gücüyle çalıştı.
Ne yazık ki, yapılan tüm müdahalelere rağmen bir işçi, hayatını kaybetti. Yaralıların ise Sındırgı Devlet Hastanesi'ne kaldırıldığı ve tedavilerinin devam ettiği öğrenildi. Hastane yetkilileri, yaralıların genel durumlarının 'stabil' olduğunu belirtti – ki bu tür olaylarda duyulabilecek en iç ferahlatıcı haberdir.
Bu Tür Kazalar Neden Tekrarlanıyor?
Aslında bu, ne ilk ne de maalesef son olacak gibi görünüyor. Tarım işçilerini, römorklarda veya son derece güvensiz araçlarda taşıma 'alışkanlığı' – ki buna alışkanlık demek bile çok hafif kaçıyor – ülkemizin kanayan bir yarası. İnsanlar, işe giderken canlarından oluyor. Bu, kabul edilebilir bir şey değil.
Yetkililer, olayla ilgili soruşturma başlattı. Traktör sürücüsü ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. Ancak asıl soru şu: Benzer acıların bir daha yaşanmaması için ne yapılmalı? Denetimler yeterli mi? Ya da bu insanlar için daha güvenli ulaşım seçenekleri sunmak kimin görevi?
Bu acı olay, bir kez daha gösterdi ki tarım sektöründeki güvenlik sorunları, sadece istatistiklerde birer rakam olmaktan çok daha öte. Arkasında yiten canlar, parçalanan aileler ve derin yaralar bırakıyor. Umuyoruz ki bu son olur... Ama gerçekten son olur mu?
