Dün akşamüstü, Bayrampaşa semaları adeta yarılmıştı sanki. Öyle bir yağmur başladı ki, insan "Bu kadar da olmaz" demekten kendini alamadı. Bir anda her yer sular altında kaldı - yollar, caddeler, kavşaklar... Hepsi birer göle dönüştü resmen.
O anları yaşayanlar için tam bir kabustu. İnsanlar araçlarında mahsur kaldı, su seviyesi öyle yükseldi ki, bazı araçların kapılarına kadar çıktı. Kimi sürücüler panik içinde yardım beklerken, kimi de araçlarını terk etmek zorunda kaldı. İnanması güç manzaralar ortaya çıktı doğrusu.
Felaketin Boyutları İnanılmazdı
Bölge sakinleri böyle bir şey beklemiyordu hiç. "Daha önce de yağmur görmüşlüğümüz var ama bu kadarına ilk defa şahit olduk" diyenlerin sayısı az değildi. Caddelerde yürümek neredeyse imkansız hale gelmişti, suyun şiddeti öyle güçlüydü ki, insanı ayakta tutmakta zorlanıyordunuz.
Kurtarma Çalışmaları ve Yardım Ekipleri
İtfaiye ekipleri canla başla çalışıyordu. Suda mahsur kalan vatandaşları kurtarmak için adeta suyla mücadele ediyorlardı. Polis ekipleri de trafiği yönlendirmekte ve güvenliği sağlamakta zorlanıyordu. Ortalık tam anlamıyla bir kriz merkezine dönmüştü.
Bazı vatandaşların evlerine giremediğini söylüyorlar - su o kadar yükselmiş ki, giriş katlarındaki iş yerleri ve konutlar sular altında kalmış. Zararın boyutlarını tahmin etmek şu an için pek mümkün değil ama hiç de azımsanacak gibi görünmüyor.
Peki Ya Altyapı?
Bu kadar kısa sürede bu denli büyük bir selin oluşması, altyapı sistemlerinin yetersiz kaldığını gösteriyor bence. Yağmur suyu kanalları bu yoğunluğu kaldıramadı ve sular yollara taştı. Belki de şehir planlamacılarının bu konuyu tekrar gözden geçirmesi gerekiyor.
Olay yerinden gelen görüntüler gerçekten içler acısı. Araç sahiplerinin çaresiz ifadeleri, sürücülerin yardım bekleyişi... Hepsi hafızalardan kolay kolay silinmeyecek türden. Umarım benzeri bir durum bir daha yaşanmaz ve gerekli önlemler alınır.
Şu an için durum sakinleşmiş görünüyor ama selin etkilerinin temizlenmesi epey zaman alacak gibi. Bölge sakinleri ve esnaf zor günler geçiriyor, maddi kayıpların yanı sıra manevi olarak da etkilendiler tabii ki.
