
İstanbul'un nefes kesen Boğaz manzarasına sahip ilçesi Beykoz, dün akşam saatlerinde yürek burkan bir trajediye tanık oldu. Sanki her şey yolunda gidiyordu; müzik, kahkahalar, renkli ışıklar... Ta ki o korkunç an gelene kadar.
Festival alanında aniden kopan bir feryat, her şeyi altüst etti. 18 yaşındaki genç bir delikanlı—henüz hayatın baharında—elektrik akımına kapılıvermişti. İnsanlar neye uğradığını şaşırdı, bir anda eğlence yerini dehşete bıraktı.
Olay yerine hızla intikal eden sağlık ekipleri, ne yazık ki yapılacak bir şey olmadığını belirtmek zorunda kaldı. Evet, acı ama gerçek: bir can daha, gencecik bir hayat, göz açıp kapayıncaya kadar sönüp gitti.
Peki Nasıl Oldu Bu Facia?
Henüz tam olarak aydınlatılamayan sebeplerle—belki de ihmaller yüzünden—genç adam elektrik kaçağı olan bir bölgeye temas etti. Festival alanındaki elektrik donanımıyla ilgili soru işaretleri ise zihinleri kurcalamaya başladı bile.
Böyle anlarda insan ister istemez düşünüyor: Acaba önlemler yeterli miydi? Bu tarz büyük organizasyonlarda güvenlik en üst düzeyde tutulmalı değil mi? Ciddi kaygılar doğuran bu olay, aslında bir kez daha gösterdi ki; iş güvenliği ve denetim mekanizmaları asla ama asla hafife alınmamalı.
Beykoz Belediyesi'nden yapılan açıklamada, olayla ilgili soruşturma başlatıldığı duyuruldu. Ancak ne yazık ki bu açıklamalar, acılı aileye ve sevenlerine teselli vermekten uzak.
Bir ailenin evladını, bir annenin canını yitirişinin hüznü ise tarifsiz. Bu acı olay, hepimize yeniden düşünme fırsatı verdi—belki de vermeli—hayatın ne kadar kıymetli ve kırılgan olduğunu bir kez daha hatırlatarak.