Günlerden perşembeydi, hava sıradan bir kış günü kadar soğuk değildi aslında. Bilecik'te trafik normal akışındaydı ta ki o korkunç an gelene kadar. Bir otomobil sürücüsü, belki de saniyeler içinde hayatının en büyük korkusunu yaşadı.
Tam da trafiğin orta yerinde, sanki bir film sahnesi gibi, araç aniden kontrolden çıktı. Önce hafif bir savrulma, sonra direksiyona çılgınca yapışan eller... Ama nafile. O metal yığını artık kendi kurallarıyla hareket ediyordu.
Şeritler Arasında Ölüm Dansı
Araç önce bir şeritten diğerine savruldu - tıpkı rüzgarda savrulan bir yaprak gibi. Sonra? Sonrası tam bir kabus. Araç takla atmaya başladığında, çevredeki diğer sürücülerin yüzlerindeki şok ifadesini tahmin etmek zor değil. Kimi fren yaptı, kimi kornaya bastı, kimiyse donup kaldı.
Bir an düşünün: Metal yığınının asfalt üzerinde çıkardığı o tiz ses, lastiklerin çığlığı ve camların kırılma sesi... İnsanın tüylerini ürperten bir senfoni.
Mucize Gibi Kurtuluş
Ve işte en inanılmaz kısım: Tüm bu karmaşanın ardından araç nihayet durduğunda, sürücü aracından -inanması güç ama- yara almadan çıkabildi. Evet, yanlış duymadınız. Bu kadar şiddetli bir kazadan sonra hayatta kalmak bile başlı başına bir mucizeyken, sürücünün fiziksel olarak zarar görmemesi herkesi hayrete düşürdü.
Olay yerine hızla gelen sağlık ekipleri, sürücüyü titizlikle muayene etti. Üzerinde ufak tefek sıyrıklar dışında ciddi bir yara yoktu. İnsan ister istemez düşünüyor: Acaba o an sürücünün aklından neler geçti? Belki de hayatının en uzun birkaç saniyesini yaşadı.
Kazanın nasıl olduğuna dair sorular havada uçuşurken, bir gerçek var ki o da şu: Trafikte en ufak bir dikkatsizliğin nelere mal olabileceğini hepimize bir kez daha hatırlattı bu olay. Sürücünün kontrolü nasıl kaybettiği ise hala merak konusu - belki bir anlık dalgınlık, belki teknik bir arıza, kim bilir?
Bilecik'te yaşanan bu olay, aslında hepimizin her an başına gelebilecek trafik tehlikelerine karşı bir uyarı niteliğinde. Unutmayalım ki yollarda sadece kendi hayatımız değil, başkalarının hayatları da bizim ellerimizde.