
Hani derler ya, 'yerin altı kaynıyor' diye... Öyle bir dönemden geçiyoruz ki, bu söz artık mecaz olmaktan çıkıp acı bir gerçeğe dönüştü. Prof. Dr. Okan Tüysüz'ün son açıklamaları, durumun hiç de iç açıcı olmadığını gözler önüne seriyor.
Şu son birkaç ayda neredeyse her gün bir deprem haberiyle uyanır olduk. Peki bu hareketlilik ne anlama geliyor? Tüysüz'e kulak verirsek, cevap hiç de rahatlatıcı değil: "Deprem fırtınası devam ediyor ve bu normal değil."
Bilinmeyen Faylar: Yerin Altındaki Gizli Tehlikeler
Aslında en korkutucu olan, haritalarda bile görünmeyen tehlikeler. Tüysüz'ün altını çizdiği gibi, "Bilmediğimiz daha ne çok fay var kimse bilmiyor." Düşünsenize, üzerinde yürüdüğümüz toprağın altında, kayıtlara bile geçmemiş, adını sanını bilmediğimiz fay hatları... Bu, deprem gerçeğiyle yaşamanın en ürkütücü yanı belki de.
Geçenlerde yaşanan 4.2 büyüklüğündeki deprem mesela - Marmara'da hissedildi ve herkesi bir anda tedirgin etti. Küçük bir sarsıntıydı belki, ama aslında büyük bir uyarıydı adeta.
Marmara'nın Gerilimi Artıyor
Marmara Denizi'ndeki gerilim hiç azalmıyor, tam tersine giderek artıyor. Tüysüz'ün ifadesiyle, "Marmara'da gerilim var ve bu gerilim boşalacak." Peki ne zaman? İşte bu sorunun cevabını kimse tam olarak veremiyor. Belki yarın, belki bir ay sonra, belki de yıllar sonra... Ama kesin olan bir şey var: Bu enerji bir şekilde kendini serbest bırakacak.
Uzmanların sürekli vurguladığı o meşhur 'kırılması beklenen fay' meselesi var ya... İşte o bekleyiş hâlâ devam ediyor. Ve maalesef hazırlıklarımızın yeterli olduğunu söylemek için henüz çok erken.
Deprem Fırtınası Ne Zaman Sona Erecek?
Herkesin aklındaki milyon dolarlık soru bu: Bu deprem fırtınası ne zaman bitecek? Cevap hiç iç açıcı değil. Tüysüz'ün dediğine göre, "Bu aktivite bir süre daha devam edecek." Yani kısa vadede rahatlama beklemek hayal olabilir.
Peki ne yapmalı? Panik yapmak yerine, hazırlıklı olmak en akıllıcası. Evlerimizin deprem güvenliğini kontrol ettirmek, acil durum çantalarımızı hazır bulundurmak, ailece deprem anında ne yapacağımızı konuşmak... Bunlar belki küçük adımlar gibi görünebilir, ama bir deprem anında hayat kurtaracak önlemler aslında.
Tüysüz'ün sözleriyle bitirelim: "Deprem değil, hazırlıksız olmak öldürür." Bu sözü kulağımıza küpe yapmanın tam zamanı...