
Kütahya'da yaşanan ve yürekleri burkan bir trafik kazasının ardından, adalet sisteminden skandal bir karar çıktı. Hayatının baharında, tam da gelecek hayallerini kurduğu bir dönemde ehliyetsiz bir sürücünün kurbanı olan 17 yaşındaki Kübra Sofioglu'nun ailesi, adeta ikinci bir darbe yedi. Olayın failine verilen ceza, toplumda "adalet mi, alay mı?" sorularını dillendirtiyor.
Geçtiğimiz günlerde, şehrin göbeğinde meydana gelen korkunç kaza, görenleri dehşete düşürdü. Resmi hiçbir ehliyeti olmamasına rağmen direksiyona geçen bir kişi, kontrolü kaybederek bir lise öğrencisine çarptı. Ambulanslar ve polis ekipleri olay yerine seferber oldu ancak tüm müdahalelere rağmen Kübra kurtarılamadı. O, artık sadece bir isim değil, sistematik bir sorunun bir numaralı kurbanı.
Ceza Değil, Neredeyse Bir Ödül!
Yargı süreci sonunda ortaya çıkan karar, kan dondurucu. Ehliyetsiz araç kullanmak ve bir cana kıymak gibi ağır suçlara rağmen sanığa verilen ceza, herkesi şaşkınlığa uğrattı. Adeta bir trafik canavarına verilen bu sembolik yaptırım, ailenin ve kamuoyunun vicdanını yaraladı. "Ceza değil, neredeyse bir ödül!" yorumları dolaşıyor sokaklarda.
Peki bu nasıl olabilir? Nasıl olur da bir gencin hayatı, bu denli hafife alınan bir ceza ile karşılanır? Bu sorular, Kütahya sokaklarında yankılanıyor. Aile ise kelimelerle anlatılamayacak bir acı içinde. Evlat acısının tarifsizliğine bir de bu hüküm eklenince, adalete olan inanç bir kez daha sarsıldı.
Tepkiler Büyüyor: "Yasalar Bizi Korumuyor!"
Olay, sadece bir kaza olmanın ötesine geçti; Türkiye'nin kanayan bir yarasını daha ortaya serdi. Ehliyetsiz ve kuralsız sürücüler, her gün onlarca masum hayatı tehlikeye atıyor. Sosyal medyadan ve sivil toplum kuruluşlarından gelen tepkiler ise oldukça sert. Vatandaşlar, yasaların caydırıcı olmadığını ve bu tür vakalarda adaletin tam olarak tecelli etmediğini düşünüyor.
Bir tweet'te belirtildiği gibi, "Kübra'nın hayatı, ehliyetsiz bir sürücünün keyfinden daha değersiz değildi!" Bu cümle, herkesin diline dolanmış durumda. Uzmanlar ise trafik suçlarına verilen cezaların gözden geçirilmesi ve ehliyetsiz araç kullanmanın ağır bir suç olarak tanımlanması gerektiği konusunda hemfikir.
Sonuç olarak, Kübra Sofioglu'nun trajik ölümü, hepimizin gözünü bir kez daha bu acımasız gerçeğe çevirdi. Yollarımızda dolaşan bu 'canavarlara' dur demek için daha sıkı yasalar ve daha caydırıcı cezalar şart. Aksi takdirde, daha çok Kübra'nın hayali, daha çok ailenin gözyaşı olacak. Bu, hepimizin ortak meselesi.