İstanbul'un kalabalık caddelerinden birinde dün akşam saatlerinde yaşanan o korkunç kaza, bir gencin hayatını kaybetmesine neden oldu. İETT'ye ait bir otobüsün karıştığı kaza, adeta şehrin trafik çilesinin ne denli vahim boyutlara ulaştığını gözler önüne serdi.
Olay, saatler 19:30'u gösterirken Beyoğlu'nda meydana geldi. İETT'nin 46Ç numaralı otobüsü, nedeni henüz tam olarak anlaşılamayan bir şekilde kontrolden çıkarak yaya kaldırımına çarptı. O sırada kaldırımda yürümekte olan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ahmet K., otobüsün altında kalarak ağır yaralandı.
Son Dakika Gelişmesi: Kurtarılamadı
Olay yerine kısa sürede ulaşan sağlık ekipleri, gence ilk müdahaleleri yaparak en yakın hastaneye sevk etti. Ancak ne yazık ki iç kanama ve çoklu organ yetmezliği nedeniyle Ahmet K., doktorların tüm çabalarına rağmen sabaha karşı hayatını kaybetti. Hastane yetkilileri, "Yapılan tüm müdahalelere rağmen hastamızı kaybettik" açıklamasını yaparken, ailenin acısı tarifsizdi.
Kazanın ardından olay yerine gelen polis ekipleri, otobüs şoförünü gözaltına aldı. İlk ifadelerde sürücünün "fren sisteminde ani bir arıza" iddiasında bulunduğu öğrenilirken, teknik incelemeler devam ediyor. İETT yetkilileri ise konuyla ilgili standart açıklamayı yaparak "detaylı soruşturma başlatıldığını" duyurdu.
Trafik Canavarı Yine İş Başında
Bu acı olay, İstanbul'un kronikleşmiş trafik sorununu bir kez daha gündeme getirdi. Yol kenarında bekleyen esnaf Mehmet amca, "Her gün böyle kazalar oluyor, artık kanıksadık" derken gözleri doluyordu. Trafik uzmanları ise şehrin alt yapısının bu yoğunluğu kaldıramadığını ve acilen radikal önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.
Ahmet K.'nin memleketi Sivas'tan gelen ailesi, oğullarının cenazesini almak için İstanbul'a geldi. Baba Hasan K., "Daha dün telefonda konuştuk, 'Babacığım hafta sonu geleceğim' demişti" sözleriyle yıkıldı. Genç adamın arkadaşları ise kampüste anma töreni düzenlemeyi planlıyor.
Bu trajik kaza, bir kez daha gösterdi ki İstanbul'da trafik güvenliği konusunda ciddi adımlar atılmazsa, benzer acılar yaşanmaya devam edecek. Yetkililerin sadece "taziye" açıklamalarıyla yetinmeyip somut çözümler üretmesi gerekiyor.
