İzmir'in Menderes ilçesi, dün akşamüstü saatlerinde yürek burkan bir olaya tanıklık etti. Ahırındaki bağlı olduğu ipten ustalıkla kurtulmayı başaran bir eşek, özgürlüğünün tadını çıkarmaya koyuldu. Fakat özgürlük sevinci, trajik bir sona dönüşmek üzereydi.
Kaçışı sırasında sallanan ip – kim bilir belki de bir dalgalanma, belki de talihsiz bir rüzgar – hayvanın boynuna dolanıverdi. O an, her şey çok hızlı oldu. İpin giderek sıkışmasıyla birlikte eşek, nefes almakta güçlük çekmeye başladı. Maalesef yardım yetişemedi.
Olay, Gölova Mahallesi'nde meydana geldi. Sahibi tarafından fark edildiğinde, eşek nefessiz kalmıştı bile. Hemen bölgeye gelen veteriner ekipleri, yaptıkları kontrollerin ardından hayvanın boğularak yaşamını yitirdiğini duyurdular. İçler acısı bir manzaraydı.
Hayvanın sahibi, olan biten karşısında şoktaydı. "Bir anda olup bitti," derken sesi titriyordu adeta. "Bağını koparıp kaçmıştı. Peşinden koştum ama yetişemedim. İpin boynuna dolandığını gördüm, ama artık çok geçti."
Bu tür olaylar, aslında hepimizin göz ardı ettiği bir gerçeği bir kez daha hatırlattı: Hayvanları bağlarken kullandığımız yöntemler ve malzemeler, bazen ölümcül sonuçlar doğurabiliyor. Bu kadar basit görünen bir ip, bir cana nasıl da mal olabiliyor. Düşünmemiz gerekiyor, değil mi?
Veteriner hekimler, bu tarz üzücü vakaların önüne geçmek için hayvan sahiplerini daha dikkatli olmaya çağırıyor. Uzun ve kontrolsüz ipler, özellikle de hareketli hayvanlar için beklenmedik birer tuzak olabiliyor. Belki de bu acı olay, hepimize bir ders olur.
Menderes'teki mahalle sakinleri ise hâlâ olayın şokunu üzerlerinden atabilmiş değil. Komşular, "Mahallede herkes çok üzgün. O minik eşek hepimizin sevgilisiydi," diye ekliyor. Gerçekten de, arka bahçelerdeki sessiz dostlarımızın güvenliği, hepimizin ortak meselesi artık.
