
O anlar, göz açıp kapayıncaya kadar yaşandı. Sakarya'nın Sapanca ilçesinde, D-100 karayolunun işlek şeritlerinde seyir halindeydi herkes. Kimi işine gidiyordu, kimi de evine dönmenin hayalini kuruyordu. Derken, her şey bir anda oldu.
Beyaz bir otomobilin sürücüsü, belki de içgüdüsel bir hareketle, sollamakta olan devasa bir kamyona yol vermek için sağa doğru kırdı direksiyonu. Ama trafik, acımasızdır. Önündeki araç, tam o sırada, sebepsiz yere –belki bir anlık bir tereddüt, belki de başka bir nedenden– aniden duruverdi. Frenler gıcırdadı, lastikler yola tutunmaya çalıştı ama nafile. Beyaz otomobil, önündeki araca arkadan çarpmaktan kurtulamadı. O çarpmanın o keskin, metalik sesi, herkesin yüreğini ağzına getirdi.
İşte o korkunç 'bam!' sesi, bir zincirin ilk halkasıydı sadece. Arkadan gelen bir başka araç, bu kez olan biteni fark edemeyip, artık durmakta olan beyaz araca aynı şekilde bindirdi. İki araç birbirine girmiş, adeta bir teneke yığınına dönmüştü. Cam kırıkları her yana saçıldı, içeridekiler ise büyük bir şok yaşadı.
Yaralılar için Zamanla Yarışı
Olay yerine hızla intikal eden itfaiye, polis ve sağlık ekipleri, adeta zamanla yarıştı. İki kişi –Allahtan hayati tehlike yok– ama yine de araçlardan çıkarılmaya çalışılıyordu. İlk müdahaleleri oracıkta yapıldıktan sonra, yaralılar, olay yerine gelen ambulanslarla en yakın hastaneye sevk edildi. Durumlarının iyi olduğu söyleniyor, insan içi bir 'oh' çekiyor.
Peki ya trafik? D-100 gibi ana bir arterde böyle bir kaza olunca, trafik tabii ki felç oldu. Kilometrelerce uzunlukta araç kuyruğu oluştu. Sürücüler, belki de saatlerce o kuyrukta beklemek zorunda kaldı, kim bilir kaç randevu, kaç toplantı ertelendi. Ekipler, enkaz kaldırma ve yolu açma çalışmalarını hummalı bir şekilde sürdürdü.
Bu Bize Ne Anlatıyor?
Bu tür kazalar, trafikteki en ufak bir dikkatsizliğin veya bir anlık refleksin nelere mal olabileceğinin acı bir kanıtı aslında. Sollanan bir araçtan çekinirken, önümüzdeki araçla aramızdaki o hayati mesafeyi unutuveriyoruz. Trafik canavarı uyumaz, sadece fırsat kollar. Bu olay, hepimize 'takipte kal, mesafeni kor' demenin önemini bir kez daha hatırlattı. Umarım bir ders olur da, bir daha böyle bir haber okumak zorunda kalmayız.