Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da meydana gelen 4.1 büyüklüğündeki deprem, kent sakinlerinde yeniden o bildik tedirginliği yaşattı. AFAD Başkanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy ise bu depremin ardından adeta bomba etkisi yaratacak açıklamalarda bulundu.
"Marmara'nın derinliklerinde bir şeyler oluyor" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: "Bu küçük depremler aslında bize büyük resmi gösteriyor. Sistem enerji biriktiriyor ve bir gün bunu mutlaka açığa vuracak."
Rakamlar Konuşuyor: İşte Çarpıcı Veriler
Ersoy'un paylaştığı veriler gerçekten düşündürücü. Marmara Denizi'nde son bir yılda kaydedilen deprem sayısında ciddi bir artış olduğunu belirten Ersoy, "Bölge adeta hareketlendi. Bu durum, beklenen büyük depremin habercisi olabilir" ifadelerini kullandı.
Peki ne yapmalı? Ersoy bu soruya net bir cevap veriyor: "Hazırlık seviyemizi en üst düzeye çıkarmalıyız. Unutmayın, deprem değil, hazırlıksız olmak öldürür."
Uzmanlar Ne Diyor?
Jeoloji mühendisleri ise Ersoy'un bu uyarılarını destekler nitelikte açıklamalar yapıyor. Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın Marmara segmentinin son 250 yıldır sessizliğini koruduğunu belirten uzmanlar, "Bu sessizlik aslında en büyük korkumuz. Çünkü enerji birikiyor ve birikim arttıkça risk de artıyor" diyorlar.
İstanbul'da son dönemde yaşanan küçük depremlerin aslında bir uyarı niteliği taşıdığını vurgulayan uzmanlar, "Büyük depremin ayak seslerini duyuyoruz ama kulaklarımızı tıkıyoruz" şeklinde konuşuyor.
Vatandaş Ne Yapmalı?
Peki sıradan vatandaş olarak bizler bu süreçte nasıl hareket etmeliyiz? İşte bazı kritik öneriler:
- Evlerimizin deprem güvenliğini kontrol ettirmeliyiz
- Acil durum çantalarımızı hazır bulundurmalıyız
- Aile afet planımızı oluşturmalıyız
- Toplanma alanlarının yerlerini öğrenmeliyiz
Ersoy'un da dediği gibi: "Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz. Çünkü o bizim hayatımızın bir parçası."
Sonuç olarak, Marmara Denizi'ndeki hareketlilik uzmanları endişelendiriyor. Küçük depremler büyük depremin habercisi mi? Bu sorunun cevabını zaman gösterecek ama hazırlıklı olmakta fayda var. Ne dersiniz?