İşte yine o bildik his... Marmara'da yerin dibinden gelen o uğultu, ardından gelen sarsıntı. Tam da insanların günlük koşturmacasına daldığı bir anda, 2 Ekim 2025 Perşembe günü saatler 17:26'yı gösterirken, Marmara Denizi'nin derinliklerinden gelen 5.0 büyüklüğündeki depremle sarsıldık. Evet, yanlış duymadınız - tam 5.0!
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi'nin açıklamalarına göre, bu sarsıntı sadece 5 saniye sürdü. Beş saniye dediğime bakmayın, o an için insana sonsuzluk gibi gelen o kısa ama yoğun anlar...
Merkez Üssü Tam Olarak Neresiydi?
Depremin merkez üssü Marmara Denizi açıklarıydı - koordinatlar 40.77K ve 28.51D olarak kayıtlara geçti. Derinliği ise tam 7.2 kilometre. Bu aslında nispeten sığ bir deprem sayılır ki, bu da sarsıntının daha fazla hissedilmesine neden oldu.
İstanbul başta olmak üzere çevre illerde de hissedilen deprem, özellikle denize kıyısı olan yerleşim yerlerinde daha belirgindi. İnsanlar o an ne yapacağını şaşırdı - kimisi dışarı fırladı, kimisi kapı eşiğine geçti, kimisi de "geçer" diye bekledi.
Peki Ya Sonrası?
AFAD ve Kandilli'nin hızlı açıklamaları herkesi bir nebze olsun rahatlattı. Can kaybı veya hasar bildirilmedi - ki bu en sevindirici haber. Ancak şunu unutmamak lazım: Marmara bölgesi deprem konusunda hassas bir bölge ve her sarsıntı bize bir şeyleri hatırlatıyor.
Uzmanlar zaten yıllardır aynı şeyi söylüyor: Hazırlıklı olmak zorundayız. Bu küçük depremler aslında büyük bir uyarı niteliğinde. Evet, korkutucu ama gerçeklerle yüzleşmek zorundayız.
Deprem sonrası sosyal medyada bir kargaşa yaşandı tabii ki. Herkes birbirine "Siz de hissettiniz mi?" diye sorarken, bazıları ise depremi hiç hissetmemişti bile. İşte depremin ilginç yanlarından biri de bu - aynı şehirde bile farklı deneyimler yaşanabiliyor.
Sonuç olarak, yine sallandık, yine korktuk ama yine şükrettik. Küçük bir sarsıntıyla atlattık. Ancak unutmayalım - deprem değil, hazırlıksız olmak asıl felaket. Bu deprem de bize hazırlık konusunda bir kez daha düşünmemiz gerektiğini hatırlattı.