Marmara Depremi Uzmanı Şener Üstmezsoy'dan Çarpıcı Açıklama: '23 Nisan'dakinin Yarısı Kadardı'
Marmara Depremi: 23 Nisan'dakinin Yarısı Kadardı

Dün akşam saatlerinde Marmara Denizi'nde hissedilen o sarsıntı, herkesi yeniden deprem gerçeğiyle yüzleştirdi. Peki bu deprem aslında ne kadar büyüktü? Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Şener Üstmezsoy, işte bu sorunun yanıtını verirken oldukça şaşırtıcı bir karşılaştırma yaptı.

"Aslına bakarsanız bu deprem, 23 Nisan'da yaşadığımız sarsıntının neredeyse yarısı kadar bir enerji açığa çıkardı" diyor Üstmezsoy. Bu ifade, depremin büyüklüğünden çok daha önemli bir gerçeğe işaret ediyor.

Rakamlar Ne Söylüyor?

Üstmezsoy'un açıklamalarına göre, dünkü deprem 4.1 büyüklüğünde kayıtlara geçti. Ancak işin ilginç yanı, 23 Nisan'daki depremin tam iki katı büyüklükte olmasına rağmen enerji olarak yarısına denk gelmesi. "Bu durum bize depremlerin sadece büyüklüklerine bakarak yorum yapmanın ne kadar yanıltıcı olabileceğini gösteriyor" diye ekliyor uzman.

Derinlik faktörü de işin başka bir boyutu. 8.6 kilometrelik derinlik aslında oldukça sığ sayılır - ki bu da depremin yüzeyde daha fazla hissedilmesine neden oldu. "Sığ depremler her zaman daha tehlikelidir" uyarısını yapmadan da geçemiyor Üstmezsoy.

Peki Ya Sonrası?

Asıl merak edilen ise bu depremin ardından neler olacağı. Üstmezsoy bu konuda da net konuşuyor: "Bu tür depremler genellikle ana şok-artçı şeklinde ilerler. Yani büyük bir depremin habercisi değiller." Fakat hemen ardından ekliyor: "Ama Marmara'da durum her zaman farklı olabilir. Bu bölge için hiçbir şeyi kesin olarak söyleyemeyiz."

İstanbul'da yaşayanlar için ise durum biraz daha karmaşık. "Silivri açıklarında olması İstanbul'u daha fazla etkiledi" diyor Üstmezsoy. Zemin yapısı ve şehrin yoğun nüfusu, küçük depremleri bile ciddiye almamız gerektiğini hatırlatıyor adeta.

Deprem riski konusunda ise uzmanın söyledikleri düşündürücü: "Marmara'da 7'nin üzerinde bir deprem bekliyoruz. Bu kaçınılmaz. Asıl soru ne zaman olacağı."

Sonuç olarak, dünkü deprem bize sadece küçük bir uyarıydı aslında. Üstmezsoy'un da dediği gibi, "Her deprem bir sonrakinin provasıdır." Ve provalar bitmeden asıl oyuna hazır olmalıyız.