Bugün sabah saatlerinde Marmara Denizi'nde hissedilen bir depremle sarsıldık. Aslında beklenmedik değildi - bu bölge zaten deprem riskiyle yaşıyor ama yine de insanın içini bir tuhaf ediyor.
Saat tam 09:36'yı gösterdiğinde, yerin dibinden gelen o tanıdık ses ve ardından gelen sarsıntı... Öyle uzun sürmedi ama yine de 'acaba?' dedirtti herkese. AFAD'ın açıklamasına göre deprem 5.0 büyüklüğündeydi.
Depremin Bilançosu
Merkez üssü Marmara Denizi - Silivri açıkları olarak belirlenen bu deprem, yaklaşık 7.14 kilometre derinlikte meydana geldi. İstanbul'un neredeyse tamamında hissedildi desek yanlış olmaz. Özellikle sahil ilçelerinde daha belirgindi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ise depremin büyüklüğünü 5.1 olarak revize etti. Bu fark normal aslında - ölçüm teknikleri ve istasyon farklılıkları nedeniyle küçük sapmalar olabiliyor.
Hasar Durumu Ne?
Şu ana kadar gelen bilgilere göre ciddi bir hasar veya can kaybı bildirilmedi. Bu iyi haber tabii. Ancak küçük çapta hasarlar olup olmadığını belirlemek için ekipler sahada inceleme yapıyor.
AFAD yetkilileri, vatandaşları sakin olmaya ve resmi açıklamalar dışındaki bilgilere itibar etmemeye çağırdı. Sosyal medyada dolaşan asılsız iddialara kanmamak gerekiyor.
Depremin süresi konusunda net bir bilgi yok. Kimine göre 10 saniye, kimine göre 15 saniye sürdü. Zaten deprem anında zaman kavramı da bir garipleşiyor insanda.
Uzmanlar, bu depremin Marmara Fay Hattı'ndaki hareketliliğin bir göstergesi olduğunu belirtiyor. Aslında rutin sayılabilecek bir sismik aktivite ama yine de tedbiri elden bırakmamak lazım.
İstanbul'da yaşayanlar için deprem hayatın bir parçası artık. Ama her seferinde aynı tedirginlik, aynı 'acaba bu son mu?' sorusu... İnsan ister istemez düşünmeden edemiyor.
Deprem çantası hazır mı? Evdeki eşyalar sabitlendi mi? Acil toplanma alanları nerede? Bu soruları kendimize sormak için deprem beklememeliyiz aslında.