Muş'ta bugün yaşananlar, doğanın bir anlık öfkesinin neler yapabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Her şey, normalde sakin akan bir nehrin, belki de yukarılardaki ani bir sağanak yüzünden, azgın bir sele dönüşmesiyle başladı. İşte o an, üç vatandaşımız, araçlarıyla bu suları geçmeye çalışırken kendilerini tamamen çaresiz buldular.
Araç, adeta bir ada gibi, etrafı çepeçevre sularla kaplanmış vaziyette ortada kalmıştı. İçeridekiler için her saniye korku dolu bir bekleyişti. Neyse ki durum fark edildi ve hemen Muş Belediyesi İtfaiye ekipleri alarm verildi.
Olay yerine intikal eden itfaiye ekipleri için de hiç kolay değildi. Suyun soğukluğu, akıntının şiddeti... Tüm bu zorluklara rağmen, görevliler bir an bile tereddüt etmeden, özveriyle çalıştılar. İpin bir ucunu araca ulaştırmak, sonrasında da her bir kişiyi güvenle karşı kıyıya geçirmek... Dakikalar süren o gerilim dolu anların ardından, nihayet üç kişi de sağ salim kurtarıldı.
O anları izleyenlerin yüreği ağzındaydı. Şehirde herkesin dilinde aynı soru: 'Bu insanlar o suya neden girdi?' diye. Belki de güzergahıydı, belki de suyun bu kadar yükseleceğini tahmin edememişlerdi. Kim bilir? Ama sonuç olarak, inanılmaz bir korku yaşadılar ve son derece şanslılar.
Bu tür durumlar hepimize bir uyarı aslında. Doğa olayları karşısında ne kadar hazırlıklıyız? Görünüşe aldanmamak, riskleri iyi hesaplamak lazım. Bugün Muş'ta yaşanan bu olay, belki de çok daha kötü sonuçlanabilirdi. İtfaiye ekiplerinin o soğuk suya hiç düşünmeden atılıp insan hayatı kurtarmak için verdiği mücadele ise takdire şayan. Onlar olmasaydı, bu hikaye çok daha farklı bitebilirdi.
