O gün Pendik'te her şey sıradan bir şekilde başlamıştı - ta ki o korkunç an gelene kadar. Birdenbire, sanki bir film sahnesiymişçesine, kontrolden çıkan devasa bir çekici ortalığı allak bullak etti. İnsanların ne olduğunu anlamaya çalıştığı o birkaç saniye, aslında bir ömre bedeldi.
Fren sisteminin tamamen devre dışı kaldığı çekici, adeta bir oyuncak gibi sağa sola savruluyordu. Önce yol kenarında park halindeki iki masum araca çarptı - metalin metale çarpma sesi hâlâ kulaklarda yankılanıyor. Ama asıl korkunç olan, apartman girişine doğru kontrolsüzce ilerleyişiydi.
Göz Açıp Kapayıncaya Kadar
O anları yaşayan bir tanık, "Daha dün gibi hatırlıyorum" diyor, "Her şey bir anda oldu. Sanki zaman yavaşlamıştı ama hiçbir şey yapamıyordunuz." Gerçekten de, olayın şokunu üzerinden atabilen yok gibi görünüyor.
Çekicinin apartman girişine çarpma anı ise tam bir şans eseriydi aslında. Eğer biraz daha farklı bir açıdan gelsedi, sonuçlar çok daha vahim olabilirdi. Neyse ki -şükürler olsun- ciddi bir yaralanma yaşanmadı, ancak maddi hasarın boyutları hayli yüksek.
Sonrası ve Düşündürdükleri
Olay yerine kısa sürede çok sayıda polis ve ambulans ekibi sevk edildi. İncelemeler derhal başlatıldı, çünkü bu tür kazalar asla basite alınacak şeyler değil. Fren mi boşaldı, sürücü hatası mı yoksa başka bir teknik arıza mı vardı? Tüm bu soruların cevapları araştırılıyor.
Bu olay, aslında hepimize bir kez daha hatırlattı: Trafikte her an her şey olabilir. Araç bakımlarını ihmal etmemek, dikkati elden bırakmamak... Bunlar klişe gibi gelse de, işte böyle anlarda ne kadar hayati önem taşıdıklarını görüyoruz.
Pendik sakinleri ise hâlâ o dehşet dolu anların etkisinden kurtulabilmiş değil. Umarım benzeri olaylar bir daha yaşanmaz ve bu, sadece ibretlik bir anı olarak kalır.
