
Tekirdağ'da güneşli bir cumartesi öğleden sonrası... Her şey o kadar normal başladı ki, kimse o korkunç sahnenin yaşanacağını tahmin edemezdi. İşte o an, bir otomobil ile motosikletin çarpışmasıyla her şey altüst oldu.
Ortalık toz duman içinde kaldı. İlk anda çığlıklar, fren sesleri ve sonra... çıt çıkmaz bir sessizlik. Sonra yeniden, bu kez küçük bir kızın inleyişi yükseldi havaya.
Küçük Aybüke'nin Yardım Çığlığı
Olay yerine ilk ulaşanlar inanamadılar gördüklerine. Yerde yatan küçük kız – evet, sadece 7 yaşında – etrafa bakıyordu gözleri korkuyla. 'Ellerimi hareket ettirmek istiyorum' diye fısıldadı adeta. Bu cümle, orada bulunan herkesin yüreğini burktu.
Belki de en acı tarafı, küçük çocuğun ne olduğunu tam olarak anlayamamasıydı. Sadece vücudunun dinlemediğini fark etmişti. Ellerini kıpırdatamıyordu işte, o kadar!
Yaralılara Acil Müdahale
Olay yerine sağlık ekipleri ve polis kısa sürede ulaştı. Motosiklet sürücüsü – 24 yaşındaki genç adam – durumu ağırdı. Aybüke ise... o minicik bedeniyle nasıl da direniyordu hayata.
İlk müdahaleler yapıldıktan sonra her iki yaralı da ambulanslarla hastaneye yetiştirildi. Doktorlar gece boyunca seferber oldular adeta. Yoğun bakım ünitesindeki küçük kız için dualar yükseldi gökyüzüne.
Hastane Koridorlarında Endişeli Bekleyiş
Aile fertleri hastane koridorlarında adeta çırpınıyordu. Saatler geçtikçe içlerindeki korku büyüyordu. 'Acaba?' sorusu her bakışlarında okunuyordu.
Nihayet doktorlardan ilk açıklama geldi: "Aybüke'nin durumu stabil, ama kritik. Ellerinde his kaybı var. Tedavisi uzun sürebilir." Bu sözler aileyi bir rahatlattı, bir hüzne boğdu.
Trafik Kazaları ve Can Kayıpları
Tekirdağ'da bu olay, maalesef trafik kazalarının ne kadar acımasız olabildiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Her gün onlarca kaza yaşanıyor ülkemizde – bazıları hafif atlatılıyor, bazıları ise... işte böyle yürekleri dağlıyor.
Uzmanlar defalarca uyarıyor: Emniyet kemeri, hız sınırı, dikkat... Hepsi hayat kurtarıcı unsurlar aslında. Ama ne yazık ki bazen bir anlık dalgınlık bile böyle sonuçlara yol açabiliyor.
Küçük Aybüke'nin 'Ellerimi hareket ettirmek istiyorum' çığlığı aslında hepimizin kulaklarında çınlamalı. Belki de trafikte bir daha gaz pedalına basarken iki kere düşünmemiz için bir sebep olur bu yaşananlar.
Şimdi herkesin tek dileği var: Küçük kızın en kısa sürede iyileşmesi. Ellerini yeniden hareket ettirebilmesi. Belki resim yapabilmesi, belki de sevdiklerine sarılabilmesi...