İstanbul'da sabah trafiğinde saatlerce bekleyen herkes bilir - o çaresizliği, o zamanın nasıl geçmek bilmediğini. İşte tam da bu noktada Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bardağı taşıran son damlayı açıkladı adeta.
"Artık yeter!" diyor Bakan, sesindeki o kararlı tonla. "Bu iş trafikle mücadele değil, tam anlamıyla bir kavga halini aldı. Ve biz de trafiğe değil, kavgaya çıkıyoruz."
Rakamlar İçler Acısı Durumu Gözler Önüne Seriyor
Geçtiğimiz yılın verileri gerçekten yürek burkuyor. 1 milyon 236 bin kaza - bu sayıyı bir düşünün. Her gün ortalama 3 bin 386 kaza demek! 5 bin 362 vatandaşımızı kaybetmişiz, 307 bin 634 kişi de yaralanmış. Bu rakamlar sadece istatistik değil, her biri bir ailenin yıkılışı aslında.
Peki ne yapacağız? Bakan Uraloğlu'nun ağzından dökülenler, bu kez gerçekten farklı bir yaklaşımın habercisi gibi.
Devrim Niteliğinde Tedbirler Geliyor
- Elektronik denetim sistemleri katlanarak artacak - artık göz açıp kapayıncaya kadar her yerdeyiz
- Sürücü eğitimleri kökten değişiyor - ehliyet almak artık çocuk oyuncağı olmayacak
- Yol standartları en üst seviyeye çıkartılıyor - bozuk yollarla vedalaşma vakti
- Ceza sisteminde radikal değişiklikler - artık kimse 'nasılsa bir şey olmaz' diyemeyecek
Bakan'ın şu sözleri ise adeta herkesin kulağına küpe olmalı: "Amacımız ceza kesmek değil, can kurtarmak. Ama gerekirse en ağır yaptırımları uygulamaktan da çekinmeyeceğiz."
Toplumsal Sorumluluk Şart
Aslında mesele sadece devletin aldığı önlemlerle bitmiyor. Hepimizin bu konuda üzerine düşen var. Mesela şunu hiç düşündünüz mü? Bir trafik kazasında sadece siz değil, belki de sizin yüzünüzden başka aileler de hayatlarının en kötü gününü yaşıyor.
Uraloğlu'nun da dediği gibi, "Trafik canavarı denen şey aslında bizim sorumsuzluklarımızdan besleniyor." Bu kadar net işte.
Yeni dönemde trafik denetimlerinin nasıl olacağına dair ipuçları ise gerçekten dikkat çekici. Artık sadece hız radarları değil, akıllı sistemlerle her türlü kural ihlali anında tespit edilebilecek. Yani kaçış yok!
Sonuç olarak, bu mücadele sadece Ulaştırma Bakanlığı'nın değil, hepimizin mücadelesi. Unutmayalım ki, trafikte kaybettiğimiz her saniye aslında hayatımızdan kaybolan bir parça. Ve her can kaybı, geri getirilemeyecek bir hikaye.
Bakan'ın son sözleri ise her şeyi özetler nitelikte: "Bu kavgayı kazanacağız. Çünkü kaybetme lüksümüz yok."