
Adana'da, inanılması güç bir öfke patlaması yaşandı. Olay, bir işçinin patronundan alamadığı 120 bin lira alacağının, nasıl 15 milyon liralık bir felakete dönüştüğünün trajik hikayesi.
Olayın kahramanı—ya da anti-kahramanı—M.A. isimli bir işçi. İddiaya göre, uzun süredir çalıştığı patronundan 120 bin lira alacağı varmış. Paranın ödenmemesi üzerine içine düştüğü öfke çığ gibi büyümüş ve akıl almaz bir eyleme dönüşmüş.
M.A., iş yerine gidip beklemeye başlamış. Patron ortalarda yok. Öfkesi daha da artmış. Sonra, belki de o an aklına gelen en kötü fikri uygulamaya koyulmuş: 'Alacağımı vermezsen, senin de olmasın!'
Alevler İçinde Kalan Milyonlar
İşte o an, her şey allak bullak oldu. M.A., iş yerindeki muazzam değerdeki iş makinelerine ve kamyonlara benzin dökerek ateşe verdi. Alevler bir anda her yeri sardı. Göğe yükselen dumanlar ise adeta bir dramın habercisiydi.
Ortaya çıkan yangında, biri ekskavatör diğeri yükleyici olmak üzere iki iş makinesi ve bir kamyon tamamen kullanılamaz hale geldi. Bu araçların toplam değerinin 15 milyon lirayı aştığı belirtiliyor. Yani, 120 bin lira için 15 milyonluk bir zarar. İnanılır gibi değil!
Jandarma Devrede: Suç Üstü Yakalandı
Olay yerine gelen jandarma ekipleri, M.A.'yi olay yerinden kaçmaya çalışırken suç üstü yakaladı. Yapılan ilk sorgularda, olayı itiraf ettiği ve motivasyonunun alacağına kavuşamamak olduğu öğrenildi.
Şimdi, M.A. 'kundaklama' suçundan adliyeye sevk edildi. Arkasında ise milyonluk bir zarar ve cevaplanması gereken onlarca soru bıraktı. Patronun niye borcunu ödemediği, iletişim kanallarının neden tamamen koptuğu ise merak konusu.
Bu olay, işçi-işveren ilişkilerinde iletişimin ve hukuki yolların ne denli hayati olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Öfke, her şeyi yakıp yıkabilir; ama geriye sadece küller ve pişmanlık kalır.