Ayasofya'da Dehşet Verici Kundaklama Girişimi: Bir Tutuklama!
Ayasofya'da Kundaklama Girişimi: 1 Tutuklama

İstanbul'un göbeğinde, tarihin tam kalbinde nefesleri kesen bir olay yaşandı. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi - o görkemli yapı ki yüzyıllara meydan okumuş - bu kez çok daha farklı bir tehditle karşı karşıya kaldı.

Olay perşembe günü öğle saatlerinde patlak verdi. Sanki bir gerilim filmi sahnesi gibiydi her şey. Caminin üst kat mahfil bölümünde aniden bir hareketlilik... Görevlilerin dikkatli bakışları sayesinde, aslında neyin peşinde olduğu belli olmayan bir şahıs, tam da ibadet edenlerin arasında, elinde tutuşmaya hazır malzemelerle yakalandı.

O Anları Yaşayanlar Anlatıyor

"İlk başta inanamadık" diyor olaya tanık olan bir cami görevlisi. "Normalde sakin akan bir gündü, ta ki o şüpheli hareketleri fark edene kadar. İnsan 'Acaba?' diye düşünmeden edemiyor. Böyle bir yerde, böyle bir niyet... Akıl alır gibi değil."

Emniyet güçleri olay yerine adeta şimşek hızıyla ulaştı. Öyle ya, burası sıradan bir mekan değil sonuçta. Türkiye'nin en önemli tarihi hazinelerinden biri. Z.Y. isimli şüpheli, neredeyse iş işten geçmeden etkisiz hale getirildi.

Şok Edici Detaylar

Yapılan ilk incelemelerde şüphelinin üzerinde:

  • Yangın çıkarmaya elverişli maddeler
  • Çakmak ve benzeri aletler
  • Şüphe uyandıran diğer nesneler

bulundu. İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen Z.Y. ifadesinin ardından "kasten yangın çıkarmak" suçundan tutuklandı. Yani öyle 'geçici' bir gözaltı falan değil, dosyanın ciddiyeti ortada.

Olayla ilgili soruşturma - tahmin edeceğiniz gibi - tam gaz devam ediyor. Acaba tek başına mı hareket etti, yoksa arkasında daha büyük bir plan mı var? Bu soruların cevapları emniyetin yoğun mesaisiyle gün yüzüne çıkacak.

Tarihe Karşı İşlenmek İstenen Suç

Düşünsenize, sadece bir bina değil Ayasofya. Bizans'ı, Osmanlı'yı, Cumhuriyet'i görmüş; nice sırra tanıklık etmiş bir abide. Böyle bir mekana yönelik kötü niyet - Allah'tan ki - son anda engellendi. Ama insanın aklına ister istemez 'Ya başarılı olsaydı?' sorusu geliyor.

İstanbul'un tarihi mirasının güvenliği konusu bir kez daha gündeme geldi. Özellikle bu tür sembol yapılarda alınan önlemlerin yeterliliği tartışılır oldu. Yetkililer 'gerekli tüm tedbirler alınmıştır' açıklamasını yapsa da, vatandaşların içindeki o tedirginlik kolay kolay geçeceğe benzemiyor.

Sonuç olarak, bu olay hepimize bir kez daha gösterdi ki: Tarihimize, kültürümüze sahip çıkmak sadece devletin değil, hepimizin görevi. Gözümüzü dört açmazsak, ne yazık ki kötü niyetliler her zaman fırsat kolluyor.