Adana'da, esnafın kanını donduran bir organize suç örgütü davasında savcılık, nihayet iddianamesini tamamladı. Dosya, adeta bir gerilim filminden fırlamış gibi duran iddialarla dolu. 'Bıçak parası' adını verdikleri bir sistemle, bölgedeki iş yerlerini tek tek dolaşıp haraç topladıkları öne sürülen zanlılar, şimdi çok ağır cezalarla yüz yüze.
Savcılık, iki şüpheli hakkında hazırladığı iddianamede, 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma' suçundan dolayı 18'er yıl hapis cezası talep etti. Bu talep, olayın ciddiyetini gözler önüne seriyor. Peki, bu çete nasıl işliyordu? İddialara göre, zanlılar iş yerlerine giriyor, doğrudan 'bıçak parası' talep ediyor ve tehditkâr bir dil kullanıyordu. Vermeyenler ise açıkça tehdit ediliyor, başlarının belaya gireceği ima ediliyordu.
Adana Esnafı Üzerindeki Korku İklimi
Olaylar, geçtiğimiz yılın sonbaharında patlak vermişti. Adana'nın göbeğinde, insanların güpegündüz işlerinin başındayken kapılarının çalınması ve bu tür bir taleple karşılaşmaları, bölgede ciddi bir korku ve güvensizlik atmosferi yaratmıştı. Esnaf, bir süre sesini çıkaramamış, yaşadığı bu travmayı kimseyle paylaşmaya cesaret edememişti. Ta ki, birkaç cesur kişi durumu güvenlik güçlerine bildirene kadar.
Polisin yürüttüğü hassas operasyon sonucunda iki zanlı, olay yerinden uzaklaşmaya çalışırken suçüstü yakalandı. Yapılan araştırmalar, bu kişilerin daha önce de benzer suçlardan sabıkalarının olduğunu ortaya çıkardı. Yani, karşılarına ilk kez çıkmıyorlardı. Bu, durumu daha da vahim hale getiren bir ayrıntı.
Savcılığın İddianamesi ve Talep Ettiği Cezalar
Savcılık, toplanan delilleri ve tanık ifadelerini değerlendirerek suçlamaları somutlaştırdı. İddianame, zanlıların organize bir şekilde hareket ettiğini, belirli bir plan dahilinde esnafı hedef aldığını ve sistematik bir korku politikası yürüttüğünü öne sürüyor. Talep edilen 18'er yıl hapis cezası, Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri çerçevesinde, örgüt suçunun ağırlığına vurgu yapıyor.
Dava, Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek. Önümüzdeki günlerde başlaması beklenen duruşmalar, hem sanıklar hem de mağdurlar için oldukça gergin geçecek gibi görünüyor. Mağdurlar, mahkeme salonunda tanık olarak dinlenecek ve yaşadıklarını bir kez daha anlatmak zorunda kalacak. Bu sürecin onlar için ne kadar yıpratıcı olduğunu tahmin etmek zor değil.
Sonuç olarak, Adana'da toplumun huzurunu bozan, esnafın can güvenliğini tehdit eden bu organize suç örgütü üyelerinin yargılanması, herkesin gözü önünde gerçekleşecek. Savcılığın bu ağır ceza talebi, toplum adına önemli bir talep. Umarım mahkeme, adaletin gereğini yerine getirir ve benzer olaylara göz dikenlere de gereken dersi verir. Bu tür çeteler, ancak caydırıcı cezalarla etkisiz hale getirilebilir.
