İstanbul'da adeta bir suç dehası gibi işleyen organize bir yapılanma... Bıçak parası kılıfı altında milyonlarca lirayı buharlaştıran bir profesör ve onun sadık ekibi. Savcılık, nihayet dosyayı mahkemeye sundu ve talep edilen cezalar yürekleri ağza getiren cinsten.
Olay örgütünün beyni olarak gösterilen Prof. Dr. için savcılık, neredeyse hayat boyu hapis anlamına gelecek 16.230 yıl hapis cezası istedi. Evet, yanlış duymadınız! On binlerce yıl. Yardımcıları için de benzer ağır cezalar masaya yatırıldı.
Mükemmel Plan ve Beklenmedik Son
Her şey o kadar kusursuz planlanmıştı ki... Bıçaklı ameliyatlarda hasta ve hasta yakınlarından 'bıçak parası' adı altında paralar alınıyor, fakat bu paralar asla hastane kasasına girmiyordu. Kayıt dışı, nakit, izi olmayan bir sistem. Kimse fark etmeyecek sanmışlardı. Ama öyle olmadı.
Savcılığın iddianamesi, olayı 'örgütlü bir dolandırıcılık' olarak nitelendiriyor. İnanılmaz detaylar var içinde. Kayıtlar, tanık ifadeleri, banka hareketleri... Hepsi, milyonlarca liranın nasıl usul usul buharlaştığını gözler önüne seriyor.
Peki Ya Savunma?
Tabii ki sanıkların ve avukatlarının söyleyecek sözleri var. 'Bıçak parası' adeti zaten herkesçe bilinen bir şey diyorlar. 'Bu bir suç değil, gelenek' savunması yapılıyor. Ama savcılık, bunun organize bir suç olduğu konusunda hemfikir. Paranın kayıt dışı ve vergisiz olması, örgütlü yapı... Hepsi suçu ağırlaştırıcı sebep.
Dava devam ediyor. Mahkeme heyeti, bu istekleri değerlendirecek ve nihai kararını verecek. Sonuç ne olursa olsun, Türkiye'deki sağlık sektöründeki 'bahşiş' veya 'bıçak parası' adeti çok ciddi bir şekilde sorgulanır hale geldi. Belki de birçok şeyin değişmesine vesile olacak bu dava.
Son bir not: Eğer siz de benzer bir durumla karşılaştıysanız, sessiz kalmayın. Çünkü susanlar, bu tarz yapılanmaların devam etmesine izin veriyor.
