Güneşin batışıyla birlikte derinleşen gölgeler gibi, organize suç dünyasının karanlık dehlizlerinden yükselen bir haber daha... Daltonlar çetesi olarak bilinen yapının sözde 'üst düzey yöneticisi' olduğu iddia edilen Caner Köçer, yurtdışında düzenlenen kanlı bir saldırıda hayatını kaybetti.
Olay, geçtiğimiz perşembe akşamı, saatler gece yarısını gösterirken patlak verdi. Köçer'in bulunduğu lüks villaya maskeli bir grup tarafından baskın düzenlendi. Tanıkların anlattığına göre, olay yeri adeta bir savaş alanına dönmüştü - duvarlar kurşun izleriyle delik deşik, zeminde ise kan izleri...
Çetenin Kanlı Hesaplaşması mı?
Emniyet kaynakları, bu saldırının çete içi bir hesaplaşma olabileceğini düşünüyor. Köçer'in son dönemde çetenin diğer üyeleriyle yaşadığı anlaşmazlıklar biliniyordu. 'Kuralları çiğnedi' diye fısıldananlar arasındaydı. Suç dünyasında kuralları çiğnemenin bedeli ise malum...
Bir dedikoduya göre Köçer, çetenin 'kutsal' saydığı gelir kaynaklarından kesinti yapmış. Diğer bir iddia ise rakip çetelerle gizli görüşmeler yaptığı yönünde. Kesin olan bir şey var ki, bu işin arkasında profesyonel eller var. Saldırganların olay yerinden ustalıkla kaybolması bunun kanıtı.
İşin İçyüzü Karanlıkta
Yerel polis yetkilileri, olayla ilgili resmi açıklama yapmaktan kaçınıyor. 'Uluslararası bir soruşturma yürütülüyor' demekle yetiniyorlar. Ancak sokaklardaki fısıltılar çoktan yayılmış bile... Köçer'in son zamanlarda 'çok konuştuğu' ve 'tehlikeli bilgilere sahip olduğu' söylentileri dolaşıyor.
Bu arada, Daltonlar çetesinin diğer üyelerinin de teyakkuzda olduğu belirtiliyor. Suç uzmanları, bu tür infazların genellikle zincirleme reaksiyon başlattığı konusunda uyarıyor. 'Kan davası başlamış olabilir' diyenlerin sayısı az değil.
Köçer'in cesedi, otopsi için adli tıp kurumuna gönderildi. Ailesine ulaşılamadığı belirtilirken, cenaze işlemlerinin nasıl yürütüleceği ise merak konusu. Suç dünyasının bu karanlık dehlizlerinde bir yıldız daha söndü. Geriye ise kanlı bir hesap ve cevaplanmayı bekleyen onlarca soru kaldı...
