Ankara'nın göbeğinde, sessiz sedasız ilçesi Yaşihan'da, dün sabah erken saatlerde adeta bir bomba patladı. Kimsenin beklemediği bir anda. Emniyet güçleri, belediye binasına ve şüphelilerin evlerine eş zamanlı operasyon düzenledi. Ortalık bir anda karıştı.
Olay, aslında aylar öncesine dayanan bir istihbarat çalışmasının sonucuymuş. Dedikodu değil, ciddi bir iddia: Belediye iş yeri açma ruhsatı ve yapı ruhsatı gibi işlemlerde, vatandaştan 'haraç' niteliğinde paralar talep ediliyormuş. İşi hızlandırmak, öncelik sağlamak için. Yani, klasik rüşvet hikayesinin ta kendisi.
Savcılık devreye girmiş, izin çıkmış ve operasyon başlamış. Gözaltına alınan 6 isim arasında –inanın– belediyenin üst düzey yetkilileri bile var. İsimler henüz resmen açıklanmadı ama ilçede herkes bir ismi fısıldıyor. Dedikodu mu, gerçek mi? Zaman gösterecek.
Olayın belki de en can sıkıcı kısmı şu: Bu tür iddialar, maalesef vatandaşın devlete olan güvenini yerle bir ediyor. 'Her yerde aynı' deyip geçiştirmek isteriz ama içimizde bir ukde kalıyor. Yaşihan halkı şu an ne düşünüyor acaba? Muhtemelen hayal kırıklığı.
Operasyon sonrası gözaltına alınan 6 şüpheli, ifadelerinin alınması için emniyet müdürlüğüne götürüldü. Savcılık, çok yakında çıkacakları mahkeme için 'tutuklama' talebinde bulunabilir. Ya da serbest bırakılabilirler. Son perde henüz kapanmadı.
Bu, Yaşihan'ın unutamayacağı bir gün oldu. Umarım adalet tecelli eder ve gerçek ortaya çıkar. İlçe, bir an önce normale döner.
