
Ankara'da adeta bir gerilim filminden fırlamışa benzeyen 'Yenidoğan Çetesi' davasında bugün, herkesi şaşırtan bir perde daha açıldı. Duruşma salonundaki gergin hava neredeyse elle tutulur hâldeydi, derken beklenmedik bir karar çıktı ortaya.
Mahkeme heyeti –ki bu tür davalarda tahliye kararı vermek genelde sık rastlanan bir durum değildir– üç tutuklu sanığın salıverilmesine hükmetti. Fakat bu karar, savcının tam da aksi yöndeki iddiasına rağmen alındı. Savcı, duruşmada o çok net ifadesini kullanmıştı: "Tutukluluk hâllerinin devamına karar verilmesini talep ediyoruz." Ama mahkeme farklı düşündü.
Peki ya diğerleri? Onlar için hüznün ve parmaklıklar ardındaki hayatın devam edeceği anlaşıldı. Mahkeme, diğer sanıkların tutukluluk statüsünün sürmesine karar verdi. Yani, bu karmaşık davada herkes için aynı kapı açılmadı.
Duruşma, sanıkların ifadelerinin alınmasıyla devam etti – her biri kendi hikayesini anlattı, kendi savunmasını yaptı. Ve sonra? Sonra mahkeme, bir sonraki duruşma tarihini belirleyerek bugünkü oturumu noktaladı. Yeni duruşmanın 3 Aralık'ta yapılacağı açıklandı.
Bu karar, davayı takip edenler ve Ankara'daki adliye çevreleri arasında hem şaşkınlık hem de tartışma yarattı. Tahliye kararlarının ardındaki mantık ne? Delil yetersizliği mi, yoksa başka faktörler mi rol oynadı? Sorular şimdiden havada uçuşuyor. Bekleyip göreceğiz.