
Diyarbakır'da yaşanan bu olay, gerçekten de 'hayat senaryolarını' alt üst edecek türden. Bir zamanlar bölgede sözü dinlenen, aşiret mensubu ve kanaat önderi olarak tanınan bir isim, şimdilerde sahte mühendislik iddialarıyla gündemde. Peki nasıl oldu da bu noktaya gelindi?
Mühendis mi, Değil mi?
Olayın detaylarına inince, insanın aklına 'acaba?' sorusu takılıyor kalıyor. Şahsın, yıllardır mühendis kimliğiyle çalıştığı, hatta bazı önemli projelere imza attığı iddia ediliyor. Ancak işin aslı öyle değilmiş meğerse!
Yapılan incelemeler sonucu, diplomasının sahte olduğu ortaya çıkmış. Üstelik bu durum, yıllar sonra anlaşılmış. 'Nasıl yani?' diye soracak olursanız, işte o kısım daha da ilginç...
'Ben Kurbanım' Savunması
Kendisine yöneltilen suçlamalara ise oldukça sıra dışı bir cevap vermiş: 'Bu bir itibar suikastıdır'. Yani, ona göre bu iddialar kasıtlı olarak ortaya atılmış ve itibarını zedelemeye yönelikmiş.
Savunmasında, 'Ben yıllardır bu topluma hizmet ettim' diyerek kendini haklı çıkarmaya çalışsa da, yasal süreç devam ediyor. Acaba bu savunma işe yarayacak mı? Yoksa yıllar süren bir yalanın üstü mü örtülmeye çalışılıyor?
Toplumda Şok Etkisi
Olayın en çarpıcı yanı ise, bu kişinin çevresinde oluşturduğu güven duygusu. İnsanlar ona inanmış, projelerine destek vermiş. Şimdi ise herkes bir 'aldatılmışlık' hissi yaşıyor.
- Yıllarca mühendis olarak tanındı
- Önemli projelerde yer aldığı iddia edildi
- Diplomasının sahte olduğu ortaya çıktı
- 'İtibar suikastı' savunması yaptı
Peki ya sizce? Bu bir 'itibar suikastı' mı, yoksa yıllardır süren bir aldatmaca mı? Gerçekler ortaya çıktıkça, toplumun tepkisi de şekillenecek gibi görünüyor.