Ankara'da adeta bir suç dehasının elinden çıkmış gibi duran organize bir dolandırıcılık ağı, nihayet çökertildi. Öyle ki, bu çetenin işleyiş tarzı gerçekten tüyler ürpertici boyutlardaydı. Vefat eden kişilerin tapularını ele geçirip, sanki o kişiler hâlâ hayattaymış gibi işlem yapıyorlardı.
Emniyetin üst düzey operasyonuyla yakalanan 13 şüphelinin hikayesi, polisiye romanları aratmayacak cinsten. Düşünsenize, ölmüş insanların kimlik bilgilerini topluyor, sahte belgeler düzenliyor ve tapu işlemlerini hiç çekinmeden yürütüyorlardı. İşin en can alıcı noktası ise, bu gayrimenkullerin satışından elde ettikleri inanılmaz miktardaki paralar.
Ölüm Tarihleri Bile Değiştiriliyordu
Çetenin en dikkat çekici yöntemlerinden biri de -inanması güç ama- ölüm tarihleriyle oynamalarıydı. Tapu işlemlerinin gerçekleştiği tarihten sonra ölmüş gibi gösterdikleri kişilerin mallarını rahatça satıyorlardı. Yani, ölümle yaşam arasındaki o ince çizgiyi, kendi çıkarları için hiç düşünmeden manipüle edebiliyorlardı.
Operasyona katılan bir yetkili, "Kariyerimde bu kadar organize ve soğukkanlı bir dolandırıcılık şebekesiyle karşılaşmamıştım" diyor ve ekliyor: "Her detayı düşünülmüş, neredeyse kusursuz işleyen bir sistem kurmuşlardı."
Çetenin İşleyiş Mekanizması
- Öncelikle vefat eden ve mirasçıları olmayan kişilerin kayıtlarını tespit ediyorlardı
- Sağlık Bakanlığı'ndan temin ettikleri ölüm belgelerinin üzerinde oynama yapıyorlardı
- Tapu müdürlüklerinde görevli olan şüpheliler, işlemleri hızlandırıyordu
- Gayrimenkuller, çetenin kontrolündeki şirketlere satılıyordu
- Son aşamada ise bu mülkler piyasa değerinin altında üçüncü şahıslara devrediliyordu
Olayın bir başka çarpıcı yönü de, çetenin tam bir "uzmanlar kadrosu" gibi çalışmasıydı. İçlerinde emekli memurlar, tapu çalışanları ve hatta hukuk bilgisi olan kişiler bulunuyordu. Her biri kendi "uzmanlık alanında" görev yapıyor, böylece sistem tıkır tıkır işliyordu.
100 Milyon TL'yi Aşan Vurgun
Yapılan ilk incelemelere göre, bu organize şebekenin toplam zararı 100 milyon TL'yi geçmiş durumda. Ancak yetkililer, bu rakamın daha da artabileceğinden şüpheleniyor. Çünkü dosya derinleştikçe, yeni mağduriyetler ortaya çıkıyor.
Bir mağdur yakını, "Amcamın ölümünden sonra evini satmaya karar verdik" diye anlatıyor, "Tapuya gittiğimizde ise evin başka birine satıldığını öğrendik. İnanılır gibi değildi, adeta bir kabustu."
Operasyonun başarıyla sonuçlanması, emlak sektöründe büyük bir rahatlama yarattı. Özellikle miras yoluyla gayrimenkul devralan vatandaşlar, artık daha güvende hissettiklerini belirtiyorlar.
Şüpheliler hakkında "örgütlü suç", "resmi belgede sahtecilik" ve "dolandırıcılık" gibi çok sayıda suçlamayla dava açılması bekleniyor. Mahkeme sürecinin ise oldukça karmaşık ve uzun süreceği tahmin ediliyor.
Bu olay, aslında hepimize önemli bir ders veriyor: Miras işlemlerinde dikkatli olmak ve resmi kurumlarla iletişimi asla kesmemek gerekiyor. Çünkü kötü niyetli kişiler, en hassas anlarımızı bile fırsata çevirebiliyorlar.