İstanbul'da önemli bir sağlık kuruluşu olan Balıklı Rum Hastanesi Vakfı İktisadi İşletmesi'nde ortaya çıkarılan organize sahte reçete düzenleme şebekesiyle ilgili iddianame mahkemece kabul edildi. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından hazırlanan iddianame, sanıkların gerçeğe aykırı reçeteler düzenleyerek hem Sosyal Güvenlik Kurumu'nu (SGK) hem de hastane vakfını milyonlarca lira zarara uğrattığını öne sürüyor.
Sahte Reçeteler ve Hukuka Aykırı İlaç Temini
İddianamede yer alan bilgilere göre, sanıklar hastaların bilgisi ve onayı olmadan onlar adına reçete yazmakla suçlanıyor. Bu reçetelere tabi ilaçların ise mevzuata aykırı yöntemlerle temin edildiği belirtiliyor. Prof. Dr. Ayten E. ve tıbbi sekreter/sağlık personeli Nazan D.'nin başrolde olduğu iddia edilen şebeketin, birlikte hareket ederek resmi belgede sahtecilik suçu işlediği kaydedildi. Eylemler sonucunda başta müşteki hastane olmak üzere çok sayıda kişi ve kurumun maddi zarara uğratıldığı vurgulandı.
Mahkeme Süreci ve İstenen Cezalar
Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan ve kabul edilen iddianamede, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı İktisadi İşletmesi ile SGK müşteki sıfatıyla yer aldı. Dosyada 18 kişi mağdur, 5 kişi ise şüpheli olarak gösterildi. Savcılık, tutuklu sanıklar Ayten E. ve Nazan D. hakkında 'kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik', 'kişisel verileri hukuka aykırı şekilde ele geçirmek veya yaymak' ile 'kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık' suçlarından 13 yıl 9 aydan 46 yıla kadar hapis cezası talep etti.
Tutuklu sanık eczane kalfası Resul Ç. ile tutuksuz sanık Ahmet H. ve firari sanık Cüneyt K. hakkında ise kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi veya yayılması, kamu kurumlarının zararına dolandırıcılık ve resmi belgede sahteciliğe yardım etme suçlarından 9 yıl 4 ay 15 günden 31 yıl 6 aya kadar hapis cezası isteniyor. Ayrıca sanık Resul Ç. için uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan 7 yıl 6 aydan az olmamak üzere ayrı bir hapis cezası talep edildi.
Kovuşturmaya Yer Olmadığına Karar Verilen Sanıklar
İddianamede ayrıca, Eyyüp Ç., Yılmaz E. ve kimliği tespit edilemeyen bir kişi hakkında 'resmi belgede sahtecilik', 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma', 'kamu kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık' gibi bir dizi suç yönünden kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği bilgisi paylaşıldı. Bu kararın gerekçeleri iddianame içinde ayrıntılandırıldı.
Olay, sağlık sektöründeki denetim mekanizmalarının önemini bir kez daha gözler önüne sererken, kişisel veri güvenliği ve kamu kaynaklarının kötüye kullanımı konularını da gündeme getirdi. Davanın ilerleyen sürecinde sanıkların savunmaları ve mahkemenin nihai kararı merakla bekleniyor.