Edirne'de sabahın erken saatlerinde beklenmedik bir hareketlilik yaşandı. İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'ne bağlı denetim ekipleri, şehrin merkezinde faaliyet gösteren bir ekmek fırınına ansızın bir ziyaret gerçekleştirdi. Ve gördükleri karşısında hayrete düştüler.
Fırının ruhsatı yoktu. Evet, yanlış duymadınız - hijyen ve gıda güvenliği kurallarını hiçe sayarak tam tamına iki yıldır kayıt dışı çalışıyormuş. Denetim ekibinin başındaki yetkili, "Bu kadar uzun süre nasıl gözden kaçmış anlamak gerçekten zor" diye ekliyor, sesinde hafif bir hayal kırıklığıyla.
Hijyen Standartları Tamamen Yetersiz
İşletmenin durumu içler acısıymış. Temizlik koşullarının yetersiz olması bir yana, çalışanların da gerekli sağlık kontrollerinden geçmediği anlaşılmış. Zaten asıl sorun da burada yatıyor - kim, nerede, hangi koşullarda üretim yapıyor bilmeden tüketici sağlığı riske atılıyor.
Denetim sırasında fırında çalışan işçilerin ifadeleri alınmış. İlginçtir, onlar bile işletmenin yasal olmadığının farkındaymış. Bir çalışan, "Zaten hepimiz bir gün buraya mühür vurulacağını biliyorduk" diye itiraf etmiş.
Anında Müdahale ve Mühürleme
Ekipler hiç vakit kaybetmeden işleme koyulmuş. Gıda güvenliğini tehdit eden bu işletmeye derhal mühür vurulmuş. Mühürleme işlemi sırasında civardaki esnaf da olanları merakla izlemiş. Komşu dükkan işletmecisi, "Zaten kokusundan belliydi bir terslik olduğu" diye fısıldıyor.
Peki ya sonrası? İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, bu tür denetimlerin artarak devam edeceğinin altını çiziyor. "Vatandaşlarımızın sağlığı bizim için her şeyden önemli" diyorlar. Haklılar da - sonuçta her gün tükettiğimiz ekmeğin güvenli olması en doğal hakkımız değil mi?
Bu olay, aslında hepimize önemli bir ders veriyor: Kayıt dışı ekonomi sadece mali bir kayıp değil, aynı zamanda halk sağlığı için ciddi bir tehdit. Edirne'deki bu müdahale, belki de diğer benzer işletmeler için bir uyarı niteliği taşıyor.
