Gözlerinize inanamayacaksınız! Aziz İhsan Aktaş'la ilgili hazırlanan iddianame, adeta bir gerilim filminden fırlamış gibi duran detaylar içeriyor. Öyle ki, bir hastanenin satışı için düzenlenen sahte raporun iç yüzü, tüm çıplaklığıyla ortaya seriliyor.
Düşünsenize - bir hastane, üzerinde oynanmış belgelerle el değiştiriyor. İşte bu akıl almaz olayın perde arkası, savcılık tarafından hazırlanan iddianamede tek tek anlatılıyor. Her sayfası şaşırtıcı bilgilerle dolu bu belge, adeta yolsuzluğun nasıl sistemli hale getirildiğinin fotoğrafını çekiyor.
Sahte Evrakın İnce Detayları
Olayın belki de en ürpertici yanı, her şeyin ne kadar 'profesyonelce' planlanmış olması. Öyle ki:
- Hastanenin satışı için gerekli olan tüm belgeler titizlikle - ama sahtecilikle - hazırlanmış
- Raporlar adeta gerçekmiş gibi düzenlenmiş, uzman gözüyle bakılmadıkça anlaşılması neredeyse imkansız
- İşlemler o kadar kusursuz planlanmış ki, ilk bakışta hiçbir şeyden şüphelenmek mümkün değil
Aslında durum tam bir 'göz boyama' operasyonu. Her şey yasal görünüyor, her belge yerli yerinde... Ta ki savcılığın soruşturması başlayana kadar!
Adaletin Merceği Altında
Savcılık, iddianamede bu skandal satışın tüm aşamalarını tek tek mercek altına alıyor. Ve işin içinde:
- Sahte raporların kimler tarafından düzenlendiği
- Bu raporların nasıl ve ne zaman kullanıldığı
- Satış sürecinde kimlerin rol oynadığı
- Ortaya çıkan maddi zararın boyutları
gibi hayati soruların yanıtları aranıyor. Her detay, her belge, her tanık ifadesi titizlikle incelenmiş.
Düşünüyorum da - insanın aklına ister istemez 'Acaba daha ne gibi skandallar ortaya çıkacak?' sorusu geliyor. Çünkü bu tür olaylar genellikle buzdağının görünen yüzü oluyor.
Yargı Süreci Ne Göstercek?
Şimdi gözler yargı sürecine çevrilmiş durumda. Mahkeme salonunda:
Tanıkların ifadeleri ne yönde şekillenecek? Deliller yeterli görülecek mi? Ve en önemlisi - adalet yerini bulacak mı?
Bu soruların yanıtları, önümüzdeki günlerde yapılacak duruşmalarla netlik kazanacak. Ancak şu bir gerçek ki, iddianamede yer alan iddialar doğrulanırsa, bu sadece bir hastane satışından ibaret olmayacak. Daha büyük, daha organize bir yapının ipuçlarını verecek.
Sonuçta, bir hastanenin kaderiyle oynamak, binlerce hastanın sağlığını riske atmak demek. Ve bu, hiçbir şekilde kabul edilemez.