Adana'da yaşanan inanılmaz bir olay, neredeyse bir ailenin mutfak gerecinden servet çıkmasına ramak kalmış. Düşünsenize, her gün kıyma çektiğiniz makinenizin içinden antik bir hazine çıkıyor!
Jandarmanın düzenlediği operasyonda, tarihi eser kaçakçılığı yaptığından şüphelenilen iki kişi gözaltına alındı. Asıl şok ise ev yapımı kıyma makinesinin içinde saklanan 2 bin 146 adet gümüş sikkede yaşandı. Bu sikkelerin değeri tam 2 milyon liraydı!
Operasyonun Perde Arkası
Jandarma ekipleri aylardır süren takibin ardından harekete geçti. İki şüpheliyi yakalayan ekipler, önce sıradan bir arama yapacaklarını sanıyordu. Ama işler hiç de öyle olmadı. Evin mutfağındaki kıyma makinesi -ki normalde köfte yapmak için kullanılan sıradan bir alet- aslında mükemmel bir saklama yeriymiş meğer.
Makinenin içine yerleştirilmiş gümüş sikkeler öyle ustaca saklanmıştı ki, ilk bakışta hiçbir şey anlaşılmıyordu. Ancak jandarmanın deneyimli gözleri bu tuhaflığı fark etmekte gecikmedi.
Uzmanlar Şaşkın
Olayla ilgili konuşan bir tarih uzmanı, "Böyle bir saklama yöntemiyle daha önce hiç karşılaşmamıştım" diyor ve ekliyor: "Sikkelerin çoğu Roma ve Bizans dönemine ait. Her biri tarihi değeri olan nadide parçalar."
Peki bu kadar değerli tarihi eser neden bir kıyma makinesinde saklanıyordu? Görünen o ki, kaçakçılar en beklenmedik yerin en güvenli yer olduğunu düşünmüşler. Ama hesap edemedikleri bir şey vardı: jandarmanın gözü hiçbir şeyden kaçmıyor.
Şüpheliler ifadelerinde sikkeleri başka birisinden aldıklarını iddia etse de, savcılık dosyayı derinlemesine inceliyor. Elde edilen tüm sikkeler Adana Müze Müdürlüğü'ne teslim edildi ve koruma altına alındı.
Tarihi Eser Kaçakçılığına Darbe
Bu operasyon aslında çok daha büyük bir sorunun küçük bir parçası. Tarihi eser kaçakçılığı maalesef ülkemizde ciddi bir problem. Ancak jandarmanın bu başarılı operasyonu, kaçakçılara önemli bir mesaj niteliğinde: Saklayacak kadar akıllı olsanız da, bulacak kadar zekiyiz!
Olayın bir diğer ilginç yanı ise sikkelerin tahmini değeri. 2 milyon lira - bu parayla neler yapılabileceğini bir düşünsenize! Ama işin asıl değeri parayla ölçülemez tabii ki. Bu sikkeler, bizim ortak tarihimizin bir parçası ve ait oldukları yerde -yani müzelerde- sergilenmeli.
Sonuç olarak, Adana'da yaşanan bu sıra dışı olay hem tarihi eser kaçakçılığıyla mücadelede önemli bir başarı hem de gerçek hayatın kurgudan daha ilginç olabileceğinin kanıtı. Kim derdi ki bir kıyma makinesi bu kadar çok şeyi değiştirebilir?
