Ekrem İmamoğlu, Sahte Diploma Davasında İlk Duruşmada: İstanbul'un Kaderi Yeniden Mi Yazılıyor?
İmamoğlu Sahte Diploma Davasında İlk Kez Mahkemede

Bugün, İstanbul siyaset sahnesinin en çok konuşulan ismi, adliye koridorlarında boy gösterdi. Ekrem İmamoğlu – evet, o çoğunluğun sevdiği, bazılarının ise eleştirdiği belediye başkanı – nihayet o meşhur 'sahte diploma' davasında ilk kez yargıç karşısına çıktı. Heyecan doruktaydı, merak ise had safhada.

Odasına çekilip saatlerce hazırlandığı savunmasını, tipik o karizmatik duruşuyla sundu. "Bu iddialar tamamen mesnetsiz" dedi, sesi bazen yükselerek, bazen de alçalarak. Adeta bir tiyatro oyunundaki başrol oyuncusu gibiydi. Peki ya seyirciler? Onlar da oradaydı – avukatlar, gazeteciler, siyaseti kovalayan meraklılar.

Savunma ve İddialar: Bir Hukuk Hikayesi

Savcılık, onun hakkında resmi bir iddianame hazırlamıştı. Dosya kalın, iddialar ağırdı. Ama İmamoğlu, her zamanki gibi sakin – belki de fazla sakin. "Benim diplomalarım gerçek" diye ısrar etti, neredeyse iç geçirerek. Sanki bu tür suçlamalara alışkınmış gibi, ki öyle de zaten.

Mahkeme salonundaki hava ise elektrik doluydu. Her kelime, her mimik, not alınıyordu. Savunma tarafı, delil diye bir yığın belge sundu – akademik kayıtlar, transkriptler, hatta eski hocaların ifadeleri. Karşı taraf ise kuşkulu bakışlarla izliyordu. Kim haklı? Eh, o henüz belli değil.

Peki Ya Siyasi Yansımalar?

Bu dava sadece hukuki bir mesele değil, siyaseten de bombası olan bir konu. Muhalefet cephesinde endişe, iktidar tarafında ise – itiraf edelim – bir miktar memnuniyet var. İstanbul'da kilit bir isim olan İmamoğlu'nun geleceği, bu davayla yeniden şekillenebilir. Ve bu, 2024 seçimlerinin önünü açıkça etkileyebilir.

Duruşma sonrası avukatlarla kısa bir görüşme yaptık. "Müvekkimiz hakkında adalet yerini bulacak" diyorlar, yüzlerinde o belli belirsiz gülümsemeyle. Ama içlerinden gerçekten emin miyiz? Kim bilir...

Bir sonraki duruşma için tarih belli oldu – önümüzdeki aylarda. O zamana kadar siyasi gerilim daha da artabilir. İstanbul, nefesini tutmuş bekliyor. Bakalım hukuk, siyasete nasıl yön verecek?