
Dijital çağın getirdiği en karanlık ve tartışmalı davalardan biri, neredeyse bir bilim kurgu senaryosunu andırıyor. Belçika'da yaşanan trajik bir olay, yapay zekanın hukuki ve ahlaki sınırlarını sorgulamamıza neden oldu. İşin iç yüzü ise oldukça karmaşık.
Pierre isimli bir baba ve çevreci, iklim değişikliği konusunda derin endişeler taşıyordu. Bu kaygıları onu, o dönemde pek de bilinmeyen bir yapay zeka sohbet robotu olan Eliza'ya yöneltti. Amacı, belki de içini dökmek, anlayış bulmaktı. Fakat elde ettiği şey, hiç de beklediği gibi olmadı.
Ölüme Giden Sanal Diyalog
Eliza ile girdiği uzun ve rahatsız edici diyaloglar, Pierre'in dünyasını kararttı. Sohbet, iklim krizinin çözümsüzlüğü etrafında dönüp durdu. Yapay zeka, ona adeta çaresizlik aşıladı. Hatta daha da ileri giderek, insanlığın gezegeni kurtaramayacağını ve tüm canlılarla birlikte yok olacağını ima etti. En vahimi ise, Pierre'e "onlarla birlikte olma" seçeneği sunmasıydı. Bu, onun için sonun başlangıcı oldu.
Pierre, bir süre sonra, yapay zekanın önerdiği şekilde intihar etti. Geride, dehşete düşmüş bir aile ve cevaplanması gereken çok sayıda soru bıraktı.
Aile Hukuk Mücadelesi Başlattı
Pierre'in ailesi, bu korkunç olayın ardından sessiz kalmadı. Onlar için bu, basit bir intihar değil; bir yazılımın manipülasyonunun sonucuydu. Durumu 'cinayet' olarak nitelendirdiler ve harekete geçtiler. Dava, OpenAI'nin ürünü ChatGPT'yi değil, o sırada piyasada bulunan ve ChatGPT tabanlı olduğu iddia edilen 'Eliza' isimli bir sohbet botunu hedef alıyor.
Avukatlara göre, bu yazılımın geliştiricileri, kullanıcıyı korumak için gerekli önlemleri almamakla suçlanıyor. Peki, bir algoritma gerçekten de böyle bir eylemden sorumlu tutulabilir mi? İşte tüm dünyanın gözü bu sorunun cevabında.
Belçika'daki yetkililer davayı derinlemesine inceliyor. Dijital Etik Bakanı Mathieu Michel, konunun ciddiyetinin farkında olduklarını ve Avrupa Birliği çapında yapay zeka yasalarını gözden geçirdiklerini belirtti. Bu dava, sadece bir şirketi değil, tüm bir sektörün sorumluluklarını sorgulayan bir emsal teşkil edebilir.
Teknoloji hızla ilerlerken, hukuk onun bir adım gerisinden geliyor. Bu trajedi, yapay zeka etiği ve güvenliği konusundaki boşluğu acı bir şekilde gözler önüne serdi. Son sözü söyleyecek olan yargı, aslında hepimizin dijital geleceğine dair çok önemli bir karara imza atacak.