
İzmir’in en sıcak günlerinde, sıradan bir mahalleden yükselen bir çığlık, aslında hiç de sıradan olmayan bir vahşeti gözler önüne serdi. Öyle bir olay ki, duyanları hem şoke etti hem de derin bir üzüntüye boğdu.
35 yaşında—evet, yanlış duymadınız, tam 35 yaşında—bir birey, kendi annesi ve onun sevgilisi tarafından akıl almaz bir şiddete maruz bırakılmış. Üstelik kurban, kendini savunma imkanından yoksun, engelli bir vatandaşımız.
Olay Nasıl Ortaya Çıktı?
Her şey, komşuların artık dayanamadığı ve kolluk kuvvetlerine yaptığı bir ihbar ile patlak verdi. İhbarı yapanlar, uzun süredir devam eden şiddet olaylarından ve garip seslerden mustaripti. Polis ekipleri olay yerine intikal ettiğinde ise, gözlerine inanamadılar.
Ev adeta bir işkence haneyi andırıyordu. 35 yaşındaki erkek, fiziksel ve psikolojik şiddetin en ağır hallerine maruz kalmıştı. Üstelik, yalnızca dayaktan ibaret de değildi mesele. İddialara göre, cinsel istismar vakaları da söz konusuydu. İnsanın aklı almıyor, gerçekten.
Gözaltılar ve Soruşturma
Olayın hemen ardından, anne M.A. (46) ve sevgilisi O.Ç. (39) gözaltına alındı. İfadeleri alındı, savcılık işlemlere derhal el koydu. Mahkeme, tutuklama yönünde karar verdi ve her iki şüpheli de cezaevine gönderildi. Adalet, bu sefer hızlı davranmıştı ama ya öncesi? Neden bu kadar geç fark edildi?
Bu soru, hepimizin zihnini kurcalıyor. Komşular neden daha erken harekete geçmedi? Sosyal hizmetler bu aileyi takip etmiyor muydu? Cidden, cevapları duymak istiyor insan.
Toplumsal Bir Yaraya Dokunuyor
Bu vaka, maalesef toplumumuzdaki birçok hassas noktaya parmak basıyor. Engelli bireylerin himayesi, aile içi şiddetin boyutları ve komşuluk ilişkilerinin önemi… Hepsi, bir kez daha gün yüzüne çıktı. Uzmanlar, bu tür olayların önlenebilmesi için daha proaktif bir sosyal devlet mekanizmasının şart olduğunu vurguluyor.
Peki ya siz? Böyle bir durumla karşılaşsaydınız ne yapardınız? Susar mıydınız, yoksa gerekeni yapar mıydınız? Düşünmek bile insanın içini acıtıyor.
Sonuç olarak, İzmir’de yaşanan bu elim hadise, hepimize çok önemli dersler verdi. Umarız, adalet tecelli eder ve bir daha böyle bir vaka ile karşılaşmayız. Unutmayalım; susmak, suça ortak olmaktır.