İstanbul'da sıradan bir gün, trafiğin o bildik kaosu içinde geçecek gibiydi. Ta ki, bir park meselesi her şeyi alt üst edene kadar. Öyle bir an ki, insanın sinirlerinin nasıl olup da bu kadar gerilebileceğini sorgulatıyor.
Olay, Esenyurt'ta meydana geldi. Bir adam -adını vermek istemiyorum- aracını park etmişti. Sonra öteki geldi. Öfkesi yüzünden okunuyordu. Sanki dünyanın bütün kötülüğü o park yerindeydi. Direkt yumruklar konuşmaya başladı. Öyle hafif şeyler de değil, insanı sarsacak cinsten.
'Sen kimsin ya?' dedi belki de araç sahibi içinden. Ama karşısındaki, küfürleri arka arkaya sıralıyordu. Bir de tehditler... 'Arabanı parçalarım, seni bulurum' tarzı şeyler. O an orada olmasaydınız, inanamazdınız.
Ortalık bir anda karıştı. Bağıran çağıran insanlar, etrafta toplanan kalabalık. Kimse tam olarak ne olduğunu anlamıyordu ama gerginlik havada uçuşuyordu. Saldırgan sürücü, sonunda olay yerinden uzaklaştı. Ama o görüntüler kameraya yansımıştı bir kere.
Polise Şikayet ve Sonrası
Mağdur durumdaki araç sahibi hemen polise başvurdu. İfadesi alındı, kayıtlar incelendi. Aslında bu tür olaylar maalesef tek tük yaşanmıyor. Trafikteki gerginlik bazen insanları göründüklerinden çok daha farklı bir hale sokabiliyor.
Şu an için saldırganla ilgili bir gözaltı falan bildirilmedi. Ama eminim ki, o görüntüler sosyal medyada dolaşmaya başladığında işler daha da ciddi bir boyut kazanacak. Kameralar her yerde, unutmayalım.
Bu tip durumlarda sakin kalmak en iyisi. Sinirlenip de işi şiddete dökmek, sonrasında pişman olacağınız şeylere yol açabilir. Nitekim bu olayda da saldırgan için işler iyiye gitmeyecek gibi duruyor.
