İstanbul'da yaşanan ve yürek burkan bir şiddet olayı, kadına yönelik şiddetin ne denli vahim boyutlara ulaşabildiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Merve isimli genç kadın, eski sevgilisi tarafından uğradığı saldırı sonucu yoğun bakım ünitesine kaldırıldı. Olay, sıradan bir tartışmanın nasıl trajediye dönüşebileceğinin acı bir kanıtı oldu adeta.
Sanığın ifadesi ise tam anlamıyla şaşkınlık yarattı. 'Sadece bir tokat attım' diyerek olayı hafife almaya çalışan zanlının, Merve'nin yoğun bakımda olduğunu öğrendikten sonra dahi gerçek bir pişmanlık göstermemesi, durumun vahametini daha da artırıyor. Şu soru akıllara düşüyor: Bir tokadın bu kadar ağır sonuçları olabileceği hiç mi düşünülmez?
Yoğun Bakımdaki Mücadele
Merve'nin sağlık durumu kritik ama stabil seyrediyor. Doktorlar, genç kadının hayata tutunmak için büyük bir mücadele verdiğini belirtiyorlar. Ailesinin gözleri yollarda, her an haber bekliyorlar. Onlar için bu süreç tam anlamıyla bir kabus. Bir annenin, bir babanın en değerli varlığının başında beklemekten başka çaresi yok şu an.
'Pişmanım' Demek Yeterli Mi?
Olayın sanığı, ifadesinde pişman olduğunu söylüyor ama bu pişmanlığın samimiyeti tartışmalı. Çünkü Merve'nin durumunun ciddiyetini kavramış gibi görünmüyor. 'Sadece bir tokat' diye bahsettiği şey, bir insanın hayatını tehlikeye atacak kadar şiddetliymiş meğerse. Burada asıl sorgulanması gereken, şiddetin hiçbir türünün kabul edilemeyeceği gerçeği değil mi?
Toplum olarak şiddeti normalleştirmekten vazgeçmeliyiz. Bir tokat 'sadece' bir tokat değildir. O, bir insanın onurunu, beden bütünlüğünü ve psikolojisini derinden yaralayan bir eylemdir. Merve'nin yaşadıkları, bu acı gerçeği bir kez daha hatırlatıyor bize.
Adli süreç devam ederken, herkesin merakla beklediği soru şu: Adalet yerini bulacak mı? Merve'nin çektiği acılar, hukuk önünde karşılık bulacak mı? Ya da daha da önemlisi, bu ve benzeri olayların tekrarlanmaması için toplum olarak ne gibi önlemler almalıyız?
Bir daha böyle haberler okumamak dileğiyle... Merve'ye acil şifalar, ailesine sabırlar diliyoruz. Umarım bu olay, şiddetin asla çözüm olmadığını anlamamız için bir dönüm noktası olur.
