O gece her şey normal başlamıştı aslında. Samsun'daki hastanenin acil servisi her zamanki gibi yoğundu - ta ki o an gelene kadar. Birdenbire, koridorlarda yankılanan bağırışlar ve tehditlerle her şey altüst oldu.
Eski bir anlaşmazlık, kim bilir ne zamandan kalma bir kin, işte orada patlak verdi. Bir grup, diğerine sanki dünyanın sonu gelmişçesine saldırdı. Bıçaklar parlıyor, silah sesleri duyuluyordu. İnanılır gibi değildi doğrusu.
Koridorlar Savaş Alanına Döndü
Ortalık bir anda tam bir kaosa büründü. Hastalar odalarına kaçışıyor, sağlık çalışanları ise ne yapacağını şaşırmış haldeydi. Kimse böyle bir şey beklemiyordu elbette. Hastane dediğin yer insanların iyileştiği, huzur bulduğu mekanlar olmalı değil mi?
Ama o gece öyle olmadı. Tabancalar konuştu, bıçaklar sallandı. Ve sonuç? Üç kişi kanlar içinde yerde yatıyordu. Hayatının baharında genç insanlar, belki de sırf bir anlık öfke yüzünden...
Olay Sonrası Kargaşa
Polis ekipleri olay yerine adeta ışık hızıyla ulaştı. Ancak saldırganların çoğu -ne yazık ki- kaçmayı başarmıştı bile. Şahıs sayısının fazla olması, her yöne dağılmalarını kolaylaştırmıştı.
Yaralılar derhal tedavi altına alındı. Durumlarının ciddi olduğu söyleniyor ama -en azından- hayati tehlikelerinin olmadığı belirtiliyor. Bu kadar şanslı olduklarına şükretmek lazım aslında.
Olayla ilgili soruşturma başlatıldı bile. Güvenlik kameraları inceleniyor, tanık ifadeleri toplanıyor. Polis, saldırganların yakalanması için yoğun çaba sarf ediyor. Peki ama bu kadar öfke neden? Ne olmuştu da insanlar bir hastanede birbirine girecek kadar ileri gitmişti?
Toplumsal Bir Yara
Bu olay aslında hepimizin yüzleşmesi gereken bir gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. Şiddetin her yerde, en beklenmedik anlarda karşımıza çıkabileceğini... Öfke kontrolü konusunda ne kadar eksiğimiz olduğunu...
Hastane yönetimi olayla ilgili resmi açıklama yapmaktan kaçındı. Anlaşılan önce soruşturmanın sonuçlanmasını bekleyecekler. Haklılar da - bu kadar karmaşık bir durumda söylenecek her söz dikkatle seçilmeli.
Sonuç olarak, o gece Samsun'da yaşananlar sadece üç kişinin yaralanmasından ibaret değildi. Bu, toplum olarak hepimizin yaralandığı bir olaydı aslında. Umarım bir daha böyle manzaralara şahit olmayız.
