Toronto'nun yoğun caddelerinden birinde, günlük hayatın olağan akışı bir anda paramparça oldu. Öğle saatlerinin o sakinliğini, insanı içine çeken o korkunç ses bozdu: bir, iki, belki de üç el silah sesi. Her şey o kadar ani oldu ki, etraftakiler donup kaldı adeta.
Ortalık bir anda ana baba gününe döndü. İnsanlar çığlık çığlığa kaçışmaya, can havliyle kendilerini en yakın dükkânların, kapıların ardına atmaya başladı. Korku, yüzlerine o kadar net çökmüştü ki... Ve ortada, soğukkanlılığını hiç bozmamış bir adam, elindeki silahla etrafa meydan okuyordu.
O anlar, bir vatandaşın cep telefonu kamerasına böyle yansıdı. Görüntülerde, koyu renkli giysiler giymiş bir şahsın, sakin bir şekilde kaldırımda yürüdüğü ve ardından silahını havaya doğru kaldırıp ateş ettiği açıkça görülüyor. Sanki dünyayla alay edercesine, hiç aceleci değil. Sanki orası onun sahnesiymiş gibi.
Polis, alarm sesleri eşliğinde olay yerine kısa sürede üşüştü. Fakat silahlı adam, kalabalığın içinde sırra kadem basmayı başarmıştı bir şekilde. Şu an için onu yakalamaya yönelik geniş çaplı bir operasyon yürütülüyor – tabii kim olduğu, ne istediği hâlâ büyük bir soru işareti.
Toronto Polis Teşkilatı'ndan yapılan açıklama, yaralı olup olmadığının henüz netleşmediğini belirtirken, olayı 'aktif bir sokak tehdidi' olarak nitelendirdi. Yani resmi dilde söylersek, durum ciddi. Bölge, olay sonrası adeta bir polis ablukası altına alındı, insanlardan uzak durmaları istendi.
Bu tür olaylar, güvenliğiyle nam salmış bir ülkede bile böylesine savunmasız olabildiğimizi acı bir şekilde hatırlatıyor. Sokakların ne zaman bir felaket sahnesine dönüşeceği belli olmuyor maalesef. İnsan ister istemez düşünmeden edemiyor: Bir sonraki sefer nerede patlak verecek bu tür bir kaos?
