Kayseri'de bugün yaşananlar, bir kentin nasıl bir anda sarsılabileceğinin acı bir kanıtı oldu adeta. Gözlerimizin önünde, masumiyetin simgesi olması gereken bir öğrenci servisi, şiddetin hedefi haline geldi.
Olay, sabah saatlerinde, şehrin göbeğinde meydana geldi. Henüz yolun başındaki genç bir öğrenci, servis aracına yapılan silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. İki kişi de yaralı olarak olay yerinden hastaneye kaldırıldı—durumlarının ciddiyeti ise hâlâ belirsizliğini koruyor.
Olay Anı Korku ve Kaos İçinde Geçti
Silah sesleriyle bir anda bölünüverdi sessizlik. İnsanlar ne olduğunu anlamaya çalışırken, bir servis aracının etrafında toplanan kalabalık, durumun vahametini gözler önüne seriyordu. Kim, neden yapmıştı bunu? Bu soru hâlâ zihinleri meşgul ediyor.
Güvenlik güçleri olay yerine hızlıca intikal etti. Bölge emniyete alınırken, saldırgan ya da saldırganların kaçtığı yönünde ilk bilgiler gelmeye başladı. Peki nasıl olmuştu da böyle bir saldırı, böyle bir saatte, böyle bir yerde gerçekekleşebilmişti?
Toplum Sorumlu, Hepimiz Sorumluyuz Belki de
Şiddetin her türlüsü kabul edilemez elbette—ama eğitim çağındaki çocukların hedef alınması, insanlık adına düşündürücü. Belki de bu olay, hepimize bir uyanış çağrısı. Güvenlik önlemleri yeterli mi? Okul servisleri gerçekten güvende mi? Bunları tekrar düşünmemiz gerekiyor.
Yaralıların en kısa sürede sağlığına kavuşmasını umarken, hayatını kaybeden gencin ailesine de başsağlığı diliyoruz. Kayseri, bugün derin bir yara aldı—ve bu yaranın sarılması zaman alacak gibi görünüyor.
