Olay, İstanbul'un gürültülü caddelerinden birinde, sıradan bir apartman dairesinde patlak verdi. Her şey, o lanet olası kiranın yine eksik ve yine geç ödenmesiyle başladı. Ev sahibi Hatice Hanım ve kızı, kiracılarından hesap sormaya gittiklerinde, başlarına geleceklerden habersizdiler.
Kapıyı açtığında yüzündeki ifadeden hiç de hayır gelmeyeceği belli olan kiracı, bir anda elindeki biber gazını doğrulttu. İki kadın ne olduğunu anlayamadan, gözlerinde yanma ve nefes darlığıyla yere yığıldılar. O anki panik ve korkuyu tarif etmek kelimelerle mümkün değil.
Komşuların 112'yi aramasıyla olay yerine sağlık ekipleri ve polis sevk edildi. Anne ve kız, gözlerindeki yanma ve solunum güçlüğü şikayetleriyle hastaneye kaldırıldı. Tedavileri yapılırken, olay yerinden kaçan kiracı ise polis ekipleri tarafından kısa süre sonra yakalandı.
Olayla ilgili soruşturma derinleştirilirken, emniyet yetkilileri kiracının ifadesine başvurdu. Saldırgan kiracı, "Kira konusunda sürekli baskı gördüm, o an kontrolümü kaybettim" dese de, bu hiçbir şekilde şiddeti meşru kılmaz elbette.
Mahalle sakinleri ise olaydan sonra büyük şok yaşadı. "Burada böyle şeyler olmazdı" diyen bir komşu, "Kira derdi insanları bu hale getiriyor işte" yorumunu yaptı. Başka bir tanık ise, "O kadın ve kızının çığlıklarını duyduk, hiç unutamayacağım" diye ekledi.
Avukatlar, bu tür durumlarda hukuki yollara başvurmanın önemine dikkat çekiyor. "Şiddet asla çözüm değildir" diyen hukukçular, kira anlaşmazlıklarında icra yolunun en doğru seçenek olduğunu vurguluyor.
Bu olay, maalesef günlük hayatımızda ne kadar kolay şiddet sarmalına dönüşebileceğimizin acı bir göstergesi. Umarım benzeri olaylar bir daha yaşanmaz ve insanlar sorunlarını konuşarak çözmeyi öğrenir.
